Yargıtay’dan flaş ‘Gezi direnişi’ kararı

Seyahat Parkı direnişine ait Beşiktaş’ın taraftar kümesi Çarşı üyelerinin de ortalarında bulunduğu 35 sanığa “darbeye teşebbüs” ve “izinsiz gösteri” suçlamasından verilen beraat kararı, Yargıtay tarafından bozuldu.

Bozma kararında, sanıkların aksiyonlara katılıp katılmadıklarına yönelik İsimli Tıp, TRT ya da TÜBİTAK’tan rapor alınmaması, Cumhurbaşkanlığı’nın davadan haberdar edilmemesi münasebet gösterildi.

Ayrıyeten davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ortalarında Osman Kavala’nın da bulunduğu Seyahat Parkı ana davasıyla türel ve fiili irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi yoluna gidilmesine hükmedildi.

Seyahat Parkı direnişine ait İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 35 sanık hakkında 29 Aralık 2015 tarihinde “Darbeye teşebbüs”, “Terör örgütü kurmak ve yönetmek”, “Suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “Polise direnmek” ve “Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet” cürümlerinden beraat kararı vermişti. Savcılığın temyiz talebi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 18 Mart 2021 tarihinde lokal mahkemenin kararını oybirliğiyle bozdu.

KARAR METNİNDE TAPE DÖKÜMLERİNE YER VERİLDİ

Kararda, kamuoyunda Seyahat Parkı olayları olarak bilinen hareketlerin, 30-31 Mayıs 2013 tarihlerinde Taksim’de başladığı ve haziran ayı boyunca gece-gündüz devam ettiği belirtilerek “Daha sonrasında hareketler ülke genelinde diğer kentlere yayılmış, bunun sonucunda çok sayıda kişinin ölmesi ve yaralanmasına, milyonlarca TL meblağında kamusal ve özel nitelikli zararın meydana gelmesine, şahısların mal ve can güvenliğinin tehlikeye düşürülmesine yol açmıştır” denildi.

Kararda, tabir edildi.

SEYAHAT ANA DAVASIYLA BİRLEŞTİRİLMESİ GEREKTİĞİNE HÜKMEDİLDİ

Kararda, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya ve vazifesini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” kabahati tarafından Cumhurbaşkanlığının (Başbakanlık) hatadan direkt ziyan görüp davaya katılma hakkı bulunduğu halde Ceza Muhakemesi Kanunu’na nazaran dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin yargılamaya devam edilerek karar kurulması bozma münasebeti sayıldı.

Ayrıyeten Taksim Seyahat olaylarına ait İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kapsamlı bir evrakın bulunduğu söz edilerek “Adı geçen belge ile bu belge ortasındaki hukuksal ve fiili irtibat bulunması, örgüt üyeliği cürmünün (terör ve hata örgütü yönünden) özelliği nazara alınarak her iki belgenin birleştirilmesi yoluna gidilmesi, sanıkları hukuksal durumlarının buna nazaran takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucunda beraatlarına karar verilmesi” de münasebet gösterildi.

Bozma kararında, olaylara ait MOBESE, kamera kayıtları, televizyonlardan elde edilebilecek manzara ve kayıtlarının temin edilerek, manzara ve kayıtların sanıklara ilişkin olup olmadığına yönelik İsimli Tıp, TRT, TÜBİTAK üzere kurumlardan rapor aldırılması gerektiği de kaydedildi. Bozma kararıyla birlikte dava belgesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tekrar gönderilecek. Mahkeme bozma kararına uyarsa, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Seyahat Parkı ana davasıyla birleştirilip birleştirilmeyeceği sorularak uygun görülmesi halinde davalar birleştirilecek.