Vazifesinden ayrılan Mehmet Boynukalın’dan açıklama

Toplumsal medya paylaşımlarıyla gündemde olan Ayasofya Camii Baş İmamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, vazifesinden ayrıldı.

Alınan bilgiye nazaran, süreksiz görevlendirme ile Ayasofya-i Kebir Camii’nde imamlık görevini yürüten Boynukalın, bu misyonundan ayrılma talebinde bulundu.

Boynukalın’ın talebi olumlu karşılık buldu.

Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Ana Bilim Kolu öğretim üyesiydi. Boynukalın, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde akademik mesleğine devam edecek.

Boynukalın, Ayasofya’nın 24 Temmuz 2020’de müzeden mescide çevrilmesi sonrası, buraya imam olarak atanmıştı.

MEHMET BOYNUKALIN’DAN AÇIKLAMA

Boynukalın, vazifeden ayrılmasıyla ilgili toplumsal medya hesabından bir açıklama yaptı.

Mehmet Boynukalın açıklamasında şu tabirlere yer verdi:

“Asıl mesleğim üniversite öğretim üyeliği olmasına karşın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın talebi ve Marmara Üniversitesi’nin uygun görmesiyle Ayasofya-i Kebir’deki gururlu makama görevlendirme ile geldim. İki gün evvel, akademik/ilmi çalışmalarıma daha fazla vakit ayırabilmek için Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ndeki baş imam hatiplik vazifemden affımı ve görevlendirmemin sona ermesini istedim. Aldığım kararın bir öbür sebebi ise, ulusal iradeye karşı pervasızca yayınlanan malum bildiriyle ilgili yorumlarda palavra yanlış kıyaslamalara gidilerek, ‘Ayasofya İmamı konuşuyor da biz niçin konuşmayalım’ üzere hezeyanlara meydan vermemektir.

86 yıl sonra yine cami olarak fethedilen bu mübarek yerde birinci baş imam hatip olarak vazife yapmamı takdir eden Büyük Mevla’ya sonsuz hamdü senalarımı arzediyor, bu vazifeye beni layık bulan idarecilerimize ve hassaten Değerli Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum. Bendeniz bu vazifedeyken bildiğim kadarıyla, dilim döndüğünde İslam’ı anlatmaya çalıştım. Bunu yapmazsam Allah katında mesul olurum fikriyle hareket ettim.

Bu niyetin yarın Allah katında bana şahitlik edeceğini umuyorum. İslam’a ve Kur’an’a bir bütün olarak inanıp yaşamayı Rabbim hepimize nasip etsin. Bugüne kadar bana takviyesini bildiren veyahut fikirlerime katılmayan bütün kardeşlerimden Allah binlerce kere razı olsun. Allah yar ve yardımcımız olsun.”