‘Oruç tutan yaşlılar hafif besinleri tüketsinler’

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sıhhat Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Kısım Lideri Doç. Dr. Pınar Sökülmez Kaya, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yaşandığı ramazan ayında oruç tutacak yaşlılara beslenme ile ilgili tekliflerde bulundu.

Kaya, AA muhabirine, ruhsal ve bedensel bir arınma periyodu olan ramazan ayında beslenme alışkanlıklarının değiştiğini, bu periyodu sağlıklı geçirmek ismine istikrarlı ve kâfi beslenme unsurlarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Bilhassa yaşlıların salgın devrinde ramazanı sağlıklı geçirmek ismine istikrarlı ve kâfi beslenmelerinin daha da ehemmiyet taşıdığını vurgulayan Kaya, “Yaşlı bireyler kronik hastalık, ilaç kullanımı, yaşlanmayla birlikte gelişen beslenme yetersizlikleri nedeniyle risk altındadır. Oruç tutan yaşlı kümenin belli beslenme tekliflerini takip etmesi gerekmektedir.” dedi.

Ramazanda öğün sayısının azalması nedeniyle metabolizmanın yavaşlayacağını ve bağışıklık sisteminin zayıflayacağını anlatan Kaya, bağışıklık sistemini güçlü tutmak gerektiğini lisana getirdi.

Ramazan mühletince oruç tutacak yaşlılar için beslenme programları hazırlanması gerektiğine işaret eden Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Uzun süren açlıktan sonra yenilen yüksek kalorili yemekler yaşlılarda bulantı, gaz, yanma, reflü, kabızlık üzere sıhhat problemlerine neden olabilir. Bu nedenle iftar su ile açıldıktan sonra 1-2 dilim peynir, az tuzlu birkaç tane zeytin, domates, salatalık maydanoz, yeşillikler yenilmelidir. Sonrasında ise çorba ve 1-2 dilim tam tahıllı ekmek tüketilmeli. Ana yemek olarak sağlıklı pişirme usulleri ile hazırlanmış haşlama, ızgara, fırında pişirme et, tavuk yahut zeytinyağlı zerzevat yemekleri, etli zerzevat yemekleri, kuru baklagiller tüketilmelidir. Bu yemeklerin yanında ayran, cacık, kefir, bol yeşillikli salata, birkaç dilim tam tahıllı ekmek tercih edilmelidir. Ayrıyeten iftardan sonra tüketilecek tatlıların şerbetli, kızartma, hamur işi yerine sütlü tatlılardan seçilmesi gerekmektedir. Şayet yaşlı bireyin diyabeti mevcutsa şeker içermeyen yahut tatlandırıcı ile hazırlanmış tatlıların diyet planları dahilinde tüketmesi istenilebilir.”

İftar ve sahur ortasında kâfi sıvı alınmasının da kıymetli olduğunu belirten Kaya, “Günlük 2-2,5 litre olan sıvı gereksinmesi bu mühlet boyunca sağlanmalıdır. Yaşlı bireyler yavaşlayan metabolizmaları nedeniyle beden sıvı kaybı eğilimli olduğu için kâfi su ve sıvı tüketimlerinin kesinlikle sağlanması gerekmektedir. Çay, kahve üzere içecekler demir ve kalsiyumla etkileşim göstermektedir. Bu nedenle anemi ve osteoporoz riski altındaki yaşlı kümenin bu içecekleri yemeklerden 45-60 dakika sonra tüketmesi yararlı olacaktır.” sözünü kullandı.

Kaya, sahurun oruç tutanları uzun müddetli açlığı hazırlayan en kıymetli öğün olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

“Sahur yemeğinin atlanmaması ve uygun unsurlar doğrultusunda tüketilmesi büyük ehemmiyet taşımaktadır. Sahurda da kızartma, kavurma, sucuk üzere işlenmiş etler, çok yağlı ve çok tuzlu yiyecekler tüketilmemelidir. Yüksek kolesterol için risk altındaki yaşlı kümenin bilhassa tüketmemesi gereken bu yiyecekler tıpkı vakitte yüksek sodyum içerikleri nedeniyle bireyde gün içinde çok susamaya neden olacaktır. Sahurda proteince güçlü ve posa istikrarına sahip bir öğün tüketilmesi gün içindeki tokluk müddetini uzatacak, beden kas kayıplarının önlenmesi ismine protein alımını destekleyecek, yaşlılarda görülen kabızlık gelişimini önleyecektir. Sahurda tam tahıllı ekmek, kefir, süt, yoğurt, yumurta, yağlı tohumlar, taze zerzevat ve meyvelerle hazırlanacak öğün kâfi olacaktır. Ayrıyeten sahurda çok yağlı, kızartma yolu ile hazırlanmış kek, pasta, börekler yerine tam buğday unu ile hazırlanmış alternatifler tüketilmelidir.”