Kovid-19’da varyantların çoğalma ve bulaşıcılık potansiyeli daha yüksek

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Kısmı Dr. Öğretim Üyesi Selda Aydın, Brezilya P.1, İngiltere B.1.1.7 ve Güney Afrika B.1.351 olarak tabir edilen varyantların, çoğalma ve bulaşıcılık potansiyeli açısından Kovid-19 enfeksiyonundan çok daha güçlü olduğunu tabir etti.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi açıklamasına nazaran, Aydın, mutasyona uğrayan Kovid-19’un en kıymetli 3 varyantının İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya virüslerine ait bilgi verdi.

Salgının ve aşılamanın seyrini etkileyen en kıymetli 3 varyant virüsün İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya’dan geldiğini aktaran Aydın, mutasyona uğrayan bu virüslerin Kovid-19 enfeksiyonundan yüzde 50 daha bulaşıcı olduğunu kaydetti.

Brezilya varyantının P.1, İngiltere’dekinin B.1.1.7, Güney Afrika varyantının B.1.351 olarak tabir edildiğini tabir eden Aydın, şu bilgileri verdi:

“Mutasyon virüsün genel yapısındaki değişikliklerdir. Varyant ise mutasyonla gelişen yeni virüse denir. Bir virüs enfekte ettiği bireylerin hücre içine girdikten sonra çoğalmak, yeni virüsler meydana getirmek için kendi genetik malzemesinin kopyalarını yaparak virüslerin yapıtaşlarını üretirler. Bu genetik malzemenin kopyalanması sırasında işin tabiatı gereği bir ekip genetik kodlarda değişiklik olur. Bu değişikliklere mutasyon diyoruz. Bu mutasyonlar her vakit virüsün yapısında değerli değişikliklere sebep olmaz. Mutasyonla yapısal özelliğinde değişikliğe uğramış virüslere varyant virüs ismi veriliyor.”

– Kovid-19’dan 2 kat daha bulaşıcı

Aşılanmanın büyük ehemmiyet taşıdığını belirten Aydın, aşıların aktifliği az olsa da hastalık gelişmesini önlemede ve virüsün bulaşmasını yavaşlatmada hala faal olduğunu kaydetti.

İngiltere’de tanımlanan Kovid-19 virüsünün varyantı olan B.1.1.7 virüsünün eski halinden yüzde 50 daha bulaşıcı olduğunu aktaran Aydın, “Mevcut aşılar bu varyanta karşı tesirlidir. Fakat Brezilya’da tespit edilen P.1 ve Güney Afrika’da saptanan B.1.351 varyantı mevcut aşılardan sonra gelişen esirgeyici antikorlardan kaçabilmektedirler. Buna karşın tekrar de hastalık gelişmesini önlemede ve virüsün bulaşmasını azaltmada hala faaldirler.” bilgilerini verdi.

– Hücreleri enfekte etme kabiliyetleri yüksek

Dr. Öğretim Üyesi Selda Aydın, her varyant virüsün telaş verici olmadığını tabir ederek, şöyle devam etti:

“Ne vakit ki genetik koddaki bu mutasyonlar genetik zincirin aşikâr bölgesinde ağırlaşırsa ortaya çıkan varyant virüsün yapısal özellikleri de değişir. Örneğin, daha kolay bulaşabilir, hücreleri daha süratli enfekte edip çoğalabilirler. Hatta bu değişikler sayesinde aşı ile kazandığımız antikorlardan kaçabilir, daha evvel hastalık geçirenler tekrar hasta olabilirler.”