Kapanmayı tatil anladık

Türkiye, ‘tam kapanma’ sürecine girdi. 17 Mayıs’a kadar kesintisiz sürecek tam kapanma dün akşam 19.00’da başladı. Lakin kapanma öncesinde hem yollarda hem de market ve pazarlarda yoğunluk yaşandı. Ramazan Bayramı’nı da kapsayan kapanmaya saatler kala, mesken muhtaçlıklarını karşılamak isteyen vatandaşlar ise market, kuruyemiş, tatlıcılara akın etti. Vatandaşlar toplumsal uzaklık kurallarını unuttu, market ve pazarlarda yoğunluk yaşandı. Banka şubelerinin önünde de kuyruklar meydana geldi.

MÜSAADE KUYRUKLARI KORKUTTU

Tam kapanma öncesinde, “seyahat müsaade belgesi” almak isteyen çok sayıda vatandaş da kaymakamlıklara başvurdu. İstanbul Üsküdar Kaymakamlığı önünde sabah erken saatlerden itibaren uzun kuyruklar oluşturan vatandaşların maske ve toplumsal uzaklık kuralına dikkat etmedikleri görüldü. Kaymakamlık vazifelileri ve polis takımları, vatandaşları sık sık uyarmak zorunda kaldı. Bütün kentlerde de emsal manzaralar yaşandı.

YOLLAR VE OTOGARLAR DOLDU

Kapanmayı “tatil” üzere algılayanlar da yolları doldurdu. 18 günlük süreci memleketlerinde ve tatil yörelerinde geçirmek isteyenler yolları kapattı. İstanbul’da, son günde kent dışına çıkmak isteyenler, otogar ve havalimanlarında yoğunluğa neden oldu. 15 Temmuz Demokrasi Otogarı, son zamanlardaki en haraketli günlerinden birini yaşadı. Otogar girişinde uzun araç kuyrukları oluştu. Yaşanan talep artışı nedeniyle birçok firma, ek seferler düzenledi. İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda da sabah saatlerinden itibaren yoğunluk yaşandı.

TATİL OLARAK ALGILANMASIN

Halbuki uzmanlar bu kapanmanın “tatil” olarak algılanmaması gerektiğini belirterek bulunduğumuz yerde kalmamız gerektiği ihtarları yapıyor. Olay sayılarını 5 binin altına düşürmek gayesiyle uygulanan tam kapanma sürecinin muvaffakiyete ulaşabilmesi için hepimize vazifeler düşüyor. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Dr. Ahmet İnal da “kapanma göçü”nün çok tehlikeli olduğuna dikkat çekti.

BU ÇOK TEHLİKELİ BİR DURUM

Ahmet İnal, 17 günlük tam kapanma öncesi bilhassa büyükşehirlerden tatil beldelerine ve köylere ağır bir göç başladığını söyleyerek şunları anlattı: “Bu çok tehlikeli bir durum; herkesin mümkün mertebe bulunduğu yerde kalıp, bu hareketlenmeyi yapmadan kapanmaya girmemiz lazım ki 17 gün sonra bu olay sayıları düşsün, aslında emel bu. Maalesef toplum olarak biz bunu galiba yanlış anladık. 17 gün mühlet içinde ‘bir yere, tatil beldesine ya da köyümüze gidelim’ deniyor; bu çok riskli bir durum.”

ÖBÜR VİLAYETLERE YAYILACAK

“Şu anda bu hareketlenmeyle birlikte büyükşehirlerdeki olayların öbür vilayetlere yayılmasını göreceğiz. Tahminen de bu 17 gün sonunda hadise sayılarını istediğimiz kadar da düşüremeyebiliriz. Maalesef bunu öngörmek sıkıntı değil. O yüzden insanlarımızın bulunduğu yerde kapanmayı geçirmesinde yarar var. Maalesef bunu yapmak zorundayız. Öbür talihimiz yok. Zira hadise sayılarımız çok yüksek. Bu hadiseleri düşürmenin diğer yolu yok. Hadise sayılarını düşürmek için kapanıp, meskende kalmak gerekiyor.”