Fazıl Say: En çok Ali Koç’un kahrolduğunu hissediyorum

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, Fenerbahçe futbol ve basketbol ekibi hakkında toplumsal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

Harika Lig’in 38’inci haftasında Fenerbahçe, Aytemiz Alanyaspor deplasmanında alandan 0-0 eşitlikle ayrıldı. Dün ise sarı-lacivertli basketbol kadrosu Euroleague Play-Off üçüncü maçında CSKA Moskova’ya 85-68 yenilerek Final Four uğraşına veda etti. İki branşta da alınan başarısız sonuçların akabinde ünlü piyanist Fazıl Say, tam kapanmanın sarı-lacivertli taraftarlar için kabus olduğunu lisana getirdi.

Ünlü piyanist Fazıl Say, “Ben Ali Koç’u desteklemeye devam edeceğim. Yakışıyor da, inanıyor da. En çok onun kahrolduğunu, çaresizlik içinde tahliller aradığını hissediyorum” diyerek lidere olan inancını belirtti.

Ligde 1.liğin mucize, 2.liğin ise bahta bağlı olduğunu söz eden Fazıl Say, “Baskette ve futbolda ‘tam kapanma’ kabus oldu bize. Uygun olurdu zevkli ve umut dolu karşılaşmalar seyretseydik. İkisinde de ‘kalibre ve vizyon eksikliği’ ve ‘kendi kendine yenilmece.’ ‘Sıkıntı yönetimdedir’ demek kolaylık olur” formunda tabirlerde bulundu.

“BİZ HER ŞEYİ EN KONSANTRE, EN İNATÇI HALDE YAPSAYDIK, TAHMİNEN BİR TALİHİMİZ OLURDU”

Basketbol ile ilgili fikirlerini de belirten Fazıl Say, “Biz her şeyi en konsantre, en inatçı halde yapsaydık, tahminen bir talihimiz olurdu. Tahminen zevkli bir Play-Off olurdu. Lakin o denli bir ruh oluşmamıştı. Kendi yanılgılarına yenilirsen senden aslında üstün bir kadroya yenilmen kaçınılmaz olur” diye konuştu.

“ALİ KOÇ’U DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİM”

Fazıl Say, futbol grubu hakkında ise şunları kaydetti: “Konu Alanya maçı değil. Başından beri bu işi yeterli bulmadık. Fenerbahçe öncelikle Atatürkçü bir kulüptür. Fenerbahçe Atatürkçüdür, nokta! Rastgele bir soru işareti bile olmamalı bu bahiste. Rastgele bir kişinin geçmişi filan soru işareti olmamalı. Ali Koç’un özünde; birinci ve tek yanlışıydı bu mevzu.. Ben Ali Koç’u desteklemeye devam edeceğim. Yakışıyor da, inanıyor da. En çok onun kahrolduğunu, çaresizlik içinde tahliller aradığını hissediyorum. Artık ne diyeyim? Önümüzdeki yıllar bizim yıllarımız olsun.”