Eski Bakan Pak Türker: Türk iktisadına hücum oldu

Eski Başbakan Bülent Ecevit’in devrinde iktisat bakanlığı yapan, 2009-2015 yılları ortasında Demokratik Sol Parti Genel Başkanlığı misyonunu yürüten Saf Türker, Türk iktisadına yönelik bir taarruz olduğunu ve bunun hala devam ettiğini savundu:

İktisat idaresinin değiştiği o süreçte evvel bakan atamalarını etkilemek için bir atak yapıldı. Sonrasında durum biraz değişti. Neden? Bizim yurtdışındaki rezervlerimiz Türkiye’ye getirildi. Bunun fakına varan ABD ve bilhassa yabancı şirketler Türkiye’ye baskı yapmaya başladılar. İşte o baskı yapmaya başladıkları tarih de artık iktisat idaresinin değiştiği tarihti. İktisat idaresinin değiştiği o süreçte evvel bakan atamalarını etkilemek için bir akın yapıldı. Lakin kesin bakan atamaları yapıldıktan sonra döviz kurları biraz durdu zira bir strateji değişikliği yapmaları gerekiyordu.

“BENCE ALBAYRAK BAŞARILIYDI”

Türker sonra kelamı Eski Hazine ve Maliye Bakanı berat Albayrak’a getirdi:

Albayrak’ı herkes saldırıyor tahminen damat olduğu için saldırıyorlardı ancak bence Albayrak başarılıydı, başarısız değildi. Orada ekonomiyi yönlendirmeye alışmış şahıslar önderin etrafına gidip şikayet ederlerdi damat olduğu için şikayet edemiyorlardı rahatsızlık buydu ancak idare güzeldi. Takımlarında bir zayıflık vardı.

Türker, Türk iktisadına yönelik hücumun ardında öteki nelerin olabileceğini de kıymetlendirdi: O hücumun temelinde bizim Suriye’de öteki ülkelerdeki varlığımız ve bu döviz rezervlerinin bilhassa altınların Türkiye’ye getirilmiş olması hasebiyle bize tehdit olarak kullanılamadığı için Cumhurbaşkanı ya da öbür yöneticilerin sert çıkışlarına bir aksiyon yapamıyorlar eskisi üzere.

Ve CHP’nin döviz rezervlerine yönelik eleştirisi. “128 milyar dolar nerde? ” sorusu: Türkiye’nin 128 milyar dolar döviz rezervi yoktu. Türkiye’nin döviz rezervi kendi sahip olduğu rezervdir. 128 milyar dolar dediğimizde yurtdışından gelmiş borç para eklendiği vakit güya o para bizim üzere rezerv olarak belirleniyor. Halbuki döviz rezervleri artık çağdaş manada ikiye ayrılarak tanımlanması gerek birincisi öz kaynaklardan oluşan rezerv ikincisi ise yabancı kaynaklardan oluşan rezerv.