Belediyeler Kovid-19 salgınında aşı sonrasına hazırlanıyor

– Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı uygulamalarının tamamlanmasıyla başlaması beklenen olağanlaşma sürecinde, daha çevreci ve sürdürülebilir bölgesel kalkınma için çalışmalar yürütüyor.

Ulusal kalkınmanın yerelde başlayacağı fikrinden hareketle yola çıkan TBB, kalkınmada lokal idarelerin ehemmiyetini ve nasıl bir rol oynayacağını anlatmak için bölgesel toplantılar düzenliyor.

Birincisi geçen yıl Van’da gerçekleştirilen akabinde Diyarbakır, Trabzon, Antalya ve İzmir’deki programlarla devam eden “Pandemi Sonrası Kalkınma Toplantıları” başlıklı etkinliklerde, her bölgenin potansiyeli, geliştirilerek daha da öne çıkabilecek tarafları ve ulusal kalkınmaya nasıl dayanak sağlayacağı mevzuları, o bölgenin mahallî yöneticileri, bürokratları, akademisyenler ve kalkınma ajanslarının temsilcileriyle ele alınıyor.

Toplantılar bölgelerin güçlü yanlarının daha da güçlendirilmesi için neler yapılabileceği görüşülerek, belediyeler ortasında deneyim ve bilgi paylaşımı da yapılıyor.

Tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgınının mahallî idarelere tesirlerinin de görüşüldüğü programlarda salgınla gayrette mahallî idarelerin sorumluluklarının yanı sıra salgınla birlikte kıymeti daha da artan tarım, tedarik zinciri, çevreci ve sürdürülebilir iktisat, akıllı kent, akıllı ulaşım, akıllı eğitim üzere başlıklarla ilgili belediyelerin neler yapabileceği tartışılıyor.

– “Doğanın korunması bir zorunluluk”

TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin, AA muhabirine, dünyanın çok önemli bir global problemle karşı karşıya olduğunu, Türkiye’nin de bu Kovid-19 salgınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ulusal bir çaba yürüttüğünü söyledi.

Salgınla uğraşta belediyelere büyük vazifeler düştüğünü kaydeden Şahin, Bilim Şurasından çıkan kararların, genelgelerin mahallî idareler tarafından hayata geçirildiğine dikkati çekti.

Şahin, salgın sürecinde gelirleri azalan, sarfiyatları artan kentlerin zorluk yaşadığını tabir ederek, aşı uygulamalarının akabinde olağanlaşma beklendiğini, belediyeler olarak salgın sonrası periyoda hazırlık yaptıklarını belirtti.

Salgın başladığında dünyadaki belediye birliklerinin liderleriyle toplantılar yaptıklarını anlatan Şahin, “Onlarla dünya nereye gidiyor ve birlikte ne yapabiliriz konusunu konuştuk. Salgında kent ve ülke ekonomileri düzgün yönetilmezse sıhhat meseleleri öteki sorun alanlarına dönüşüyor. Zira dünya, ülkeler, kentler duruyor. Bu sakinlik küçülmelere neden oluyor. Bu manada önemli zorluklar olabileceği söylendi, biz de onun üzerine pandemi sonrasında kurulacak yeni dünyada öncelikler üzerinde çalıştık.” diye konuştu.

Artık kendi kendine yetme, tedarik zinciri üzere hususların büyük devlet olmanın en kıymetli başlıkları olduğunu aktaran Şahin, şöyle devam etti:

“Dolayısıyla biz pandemiden sonra ne yapacağız, buna bakmamız gerekiyor. Kent ekonomileri, bölgesel kalkınma çok değerli. Her bölgenin kendi önceliği var. Mesela İzmir liman kenti, beraberinde lojistik merkezi var, tıpkı vakitte tarım var. Tarımın akıllı tarıma, akıllı besine dönüşmesi, tedarik zincirinin çoğalması bakımından çok kıymetli. Burası Türkiye’nin lokomotifi. Münasebetiyle buranın önceliklerini çok düzgün belirlemek gerekiyor ve bölgesel iktisadını güçlendirecek öncelikleri çok yeterli acil aksiyon planına dökmesi gerekiyor.

Bu Güneydoğu için hayvancılık olurken İzmir’de turizm, tarım olarak ortaya çıkıyor. Bizim bölgeler ortası iş birliğinde çok önemli yapılması gereken işler var. Artık anahtar cümleler yeşil iktisat ve bilgi iktisadı. Yeşil sertifikalı programlar, kentlerin yeşilleşmesi, tabiat, etraf projeleri çok kıymetli. Teknoloji çağındayız. Dijitalleşme bizim önceliklerimizi değiştirdi. Kentleri akıllandırmamız lazım. Akıllı kent, akıllı ulaşım, akıllı eğitim, akıllı sıhhat, akıllı besin en değerli başlıklar. Kentleri buna hazırlıyoruz. Hazırlık ise kendi kurumsal kapasitenle oluyor. Kendimizi yenilememiz, beşeri sermayemizi güçlendirmemiz, dünyanın önceliklerini kendi önceliklerimiz haline dönüştürmemiz, yenilenmemiz çok kıymetli.”

Salgın sürecinde tabiatın ehemmiyetinin çok yeterli anlaşıldığını lisana getiren Şahin, tabiatın korunmasının bir lüks değil, mecburilik olduğunun altını çizdi.

Şahin, insanı korumak için doğayı korumak gerektiğini lisana getirerek, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Çevre, tarım, iklim projeleri çok daha kıymetli hale geliyor. Global ısınma büyük bir sorun olarak karşımızda. Bunu azaltacak önlemleri koymamız gerekiyor. İklim biziz, değişeceğiz. İklim değişmeyecek, biz değişeceğiz. Bizim zihinlerimiz, yönetişimimiz, hayat biçimimiz, önceliklerimiz değişecek. Şayet bunları yapamazsak torunlara bırakacak dünya kalmayacak. O yüzden koruyarak kullanma dediğimiz yeşil ekonomiyi ve etraf projelerini güçlendirerek devam edeceğimiz yeni periyoda şimdiden hazırlık yapıyoruz.”

“Pandemi Sonrası Kalkınma Toplantıları”nın Erzurum, Sivas, Adana, Konya, Kastamonu, Tekirdağ ve Bursa’da da yapılması planlanıyor.