Bakan Soylu: Bir gece yarısı bize ültimatom veremezsiniz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 104 amiralin imzaladığı darbe imali bildiri hakkında A Haber’de yayınlanan Memleket Problemi programında canlı yayında soruları yanıtldı.

SÜLEYMAN SOYLU’NUN KONUŞMASINDA ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR

Bu türlü bir tabloyu yorumlamak bizim için bir sorumluluk gerektiriyor ve vatandaşımıza gerçekleri aktarmamız gerekiyor.

Kendi amirallik sıfatlarını kullanarak gece yarısı yapılan bildiri “darbeyi işaret eden” bir bildiridir. Bildiride vesayetin izleri bulunuyor.

Seçilmiş hükümete sonlar çizen bu bildiride “ben belirleyiciyim” deniliyor.

Bu bildiri bir fitne bildirisidir, bu bir istismar bildirisidir.

Seçilmiş hükümete karşı anlayış ortaya koyan bir bildiridir.

Google’dan Samet Kuşcu diye girin. 58’de bunlar darbe planlıyorlar. Samet Kuşçu gidip bunu ihbar ediyor. Bunlar bir kalkışma içerisindeler diyor. Bunlar yakalanıyorlar ve beraat ediyorlar. Bu şahıslar 1960 darbesinde yer aldı.

Darbelerin kesinlikle siyasi operasyon merkezleri vardır.

Bütün darbelerin hepsinde birbirine benzeyen noktalar vardır.

Biz Doğu Akdeniz’in ne demek olduğunu biliyoruz. Orada aldığımız insiyatif Türkiye Cumhuriyeti için bir duştu.

Zihinlerinden en ufak bu türlü bir şey varsa darmadağın ederiz.

Biz vatanseveriz, birebir vakitte başımızı kuma gömmeyiz

Bu millet dayak yiye yiye demokrasiyle buluştu.

Dünyada demokrasiyi hak eden bir ülke vatrsa o da Türkiye’dir.

Oy pusula yüzünden pazarlık yapan namussuzdur.

O gece sabaha kadar uyumadık irtibatları ortaya çıkardık.

Türk siyaseti o saf olduğu devirden çıktı

Darbelerle zayıflatılmak istendik.

15 Temmuz’da yaşanılan öyküler bizim hayatımızın rehberleridir.

DARBEYİ İŞARET EDEN BİR BİLDİRİDİR

Bu türlü bir tabloyu yorumlamak bizim için bir sorumluluk gerektiriyor ve vatandaşımıza gerçekleri aktarmamız gerekiyor. Kendi amirallik sıfatlarını kullanarak gece yarısı yapılan bildiri “darbeyi işaret eden” bir bildiridir. Bildiride vesayetin izleri bulunuyor.

“BEN BELİRLEYİCİYİM” DİYOR

Seçilmiş hükümete sonlar çizen bu bildiride “Ben belirleyiciyim” deniliyor. Bu bildiri bir fitne bildirisidir, bu bir istismar bildirisidir. Seçilmiş hükümete karşı anlayış ortaya koyan bir bildiridir.

Google’dan Samet Kuşcu diye girin. 58’de bunlar darbe planlıyorlar. Samet Kuşçu gidip bunu ihbar ediyor. Bunlar bir kalkışma içerisindeler diyor. Bunlar yakalanıyorlar ve beraat ediyorlar. Bu bireyler 1960 darbesinde yer aldı.

Darbelerin kesinlikle birlikte iş tuttuğu siyasi operasyon merkezleri vardır.

DARBELERİN SİYASİ OPERASYON MERKEZLERİ VARDIR

Darbelerin kesinlikle birlikte iş tuttuğu siyasi operasyon merkezleri vardır. Bütün darbelerin birbirine benzeyen alakaları vardır. Bundan 3 gün evvel Ticaret Bakanımız bir açıklama yaptı ve “Bütün periyotların en büyük ihracatını gerçekleştirdik” dedi. Bir taraftan salgınla karşı karşıyayız. Vatandaşımızın karşılaştığı kasvetler. Üretim, tedarik… Tüm bu zincirleri koparmamak için herkes elinden gelen fedakarlığı yapıyor. Bu çerçeve içinde Türkiye 18,5 milyar dolarlık bir Mart ayı ihracatı gerçekleştirdi.

Bu 104 kişi, temel özelliği kurmay subay. Bunlar denizci. Biz Doğu Akdeniz’in ne demek olduğunu biliyoruz. Aldığımız inisiyatif, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir hayaldi. Libya da attığımız adım da o denli.

BİR GECE YARISI BİZE ÜLTİMATOM VEREMEZSİNİZ

Artık biz Azez, Cerablus’tayız… Burada ne yapıyoruz? Huzuru ve inancı sağlıyoruz. Burayı DEAŞ’tan ve PKK/PYD dahil olmak üzere tüm terör örgütlerinden temizlemek için varız. Pekala bu kurmay subaylar; Türkiye’nin bu düzeye geleceğini kestirim edebilir miydi?

Bir gece yarısı bildirisiyle bize ültimatom veremezsiniz. Bu sıkıntı yalnızca bizimle alakalı değil. Ne üniversite öğrencimize, ne ihracatçımıza ne milletimize ne de atletimize bunu yapamayız. Biz vatanseveriz, birebir vakitte başımızı kuma gömmeyiz. Bu millet vaktinde Başbakanı’nı, Bakanlarını şehit verdi.

“DARBEYLE İLGİLİ İMANIN ZİHİNLERDEN GEÇMEMESİ GEREKİYOR”

Bu bildiriyi kim yayınlıyor? Generaller yayınlıyor. Bütün bunlar bizim ufakta olsa büyük de olsa, darbeyle ilgili rastgele bir imaya karşı koymalıyız. Darbeyle ilgili imanın zihinlerden geçmemesi gerekiyor. Türkiye bu maceralara bırakılacak kadar ehemmiyetsiz bir ülke değildir. Türkiye güçlü bir ülkedir, coğrafyasına umut olan bir ülkedir.

CHP SEÇMENLERİNE SESLENDİ

Bilhassa şunu söz etmek istiyorum, CHP’li seçmenlere de birebir şeyi söylemek isterim: Darbenin kaybedeni, Türkiye, millet, siyaset, siyasi partiler ve demokrasidir. Şayet darbe bu kadar kaybettiriyorsa, bunu yalnızca Türkiye’nin iktisadına, umuduna, geleceğine dair bir kayıp ortaya kaymıyor. Türkiye’nin siyasetini de aşağıya çekiyor. Bunlara takviye vermek, siyasete yapılabilecek en büyük kötülüktür.Bir siyasi hesabınız varsa çıkarsınız meydana hesabınızı görürsünüz. Eksik, saklı iş yapmıyoruz. Hepsini vatandaşımızla paylaşıyoruz.Kelle koltuk bir uğraş ortaya koyuyoruz. Niçin? Bizim çektiğimizi öbür jenerasyonlara çekmesin diye.

CHP’li vekiller buna nasıl imza atar? Bizi eleştirebilir, icraatlerimizi beğenmeyebilirsiniz lakin her yerinde darbe iması kokan bir bildirinin altına nasıl imza atarsınız? Türk demokrasisi ve siyaseti o saf devirden çıktı. Bu bildiriye sahip çıkıyorlarsa tarihin ders vermediğinin ispatıdır.

“DARBELERLE ZAYIFLATILMAK İSTENDİK”

Türkiye bu coğrafyada yalnızca stratejik pozisyonu nedeniyle ataklara maruz kalmıyor. Türkiye ayrıyeten pahalar simgesidir. Devir dönem Türkiye ekonomik hücumlarla karşı karşıya kaldı. Zayıflatılmak ve istikrarsızlaştırmak isteniyor. Darbelerle zayıflatılmak istendik. Türkiye güvensizlikle karşı karşıya kalsın istediler.

“BİR KADRO TESPİTLERİMİZ VAR”

Birinci akşamdan itibaren, çabucak bir ekip tespitler yaptık. Kimler, niye ve neden yapıyor? Bir taraftan bizi PYD ile komşu yapmak istiyor. Kamuoyu merak etmesin. Biz 15 Temmuz’da çok rahat biçimde çözümledik. Bu da rahat bir biçimde çözümlenecek. Milletimiz rahat olsun. Bildiriyi çabucak yayınlayanlar, bundan ötesine gitme imkanı bulamayacaklar.

Milletimiz 15 Temmuz’da da bugün de birinci andan itibaren yanımızda. Bugün yüzlerce sivil toplum örgütü, hem bir taraftan bildiri yayınladı hem de topyekun hata duyurusunda bulundu. Bunlar Türk demokrasisi ve geleceği açısından pahalıdır. 15 Temmuz’da vatandaşımız el koydu probleme, artık de sivil toplum örgütlerimiz bu bahislerde gerekli adımları attılar. Bu ‘Millet bizimle bir arada. Aklınızı başınıza alın. Yoksa ağır daha ağır bedel ödersiniz’ demektir.