Bakan Adil Karaismailoğlu’ndan Kanal İstanbul açıklaması

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, mümkün problemlere karşı, ülkü bir su yolu olarak projelendirilen Kanal İstanbul’un, birebir vakitte dünyanın lojistik vizyon projelerinden birisi olacağını belirterek, “İmar planları tamamlanan Kanal İstanbul’un ihale çalışmaları devam ediyor. Kısa müddette başlayacak güç ve kararlılıktayız” dedi.

Karaismailoğlu, Piri Reis Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası Meclis Toplantısı’na katılarak denizcilik dalına ve Kanal İstanbul’a ait açıklamalarda bulundu.

Son 19 yılda Türkiye’deki tersane sayısını 37’den 84’e çıkardıklarını söz eden Karaismailoğlu, gemi imalatındaki yerlilik oranını, yüzde 60’tan yüzde 80 bandına çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.

500 groston üzeri gemilerle ilgili gemi geri dönüşüm datalarına nazaran, Türkiye’nin 2019 yılında 1,1 milyon groston ile Avrupa’da önder, dünyada da 3’üncü sırada yer aldığını aktaran Karaismailoğlu, “Bu ölçü, 2020 yılında 1,5 milyon grostona çıkmıştır. Dünyanın önde gelen yat imalatçısı olan ülkemiz, 2020 yılı mega yat projelerinde, dünyada 3’üncü sırada yer almaktadır.” bilgilerini verdi.

– “Toplam dış ticaretimizde deniz yolu hissesini yüzde 279 artırarak 215,8 milyar dolara yükselttik”

Bakan Karaismailoğlu, 2003’te Türk limanlarında elleçlenen yük ölçüsünün 190 milyon tondan, 496 milyon tona yükseldiğini söz ederek, birebir periyotta 2,5 milyon ton olan elleçlenen konteyner ölçüsünü, 4,5 kattan fazla artırarak, 11,6 milyon tona yükselttiklerini kaydetti.

Karaismailoğlu şöyle konuştu:

“Kabotaj sınırımızdaki yük taşımacılığımızı 59 milyon tona, araç taşımacılığımızı da 10,9 milyona ulaştırdık. Toplam dış ticaretimizde 53 milyar dolar olan deniz yolu hissesini yüzde 279 artırarak, 215,8 milyar dolara yükselttik. Türk ticaret filomuz, 2003’te 8,9 milyon dedveyt ton ile 17’nci sırada iken, bugün 28,9 milyon dedveyt ton ile 15’inci sıraya çıktı.

Deniz yolu ile gerçekleşen dış ticaret taşımalarımız 2003’te yalnızca 149 milyon ton iken, 2020 bilgilerine nazaran yüzde 245 artış ile 365,4 milyon ton olarak gerçekleşti. Memleketler arası sistemli Ro-Ro sınırlarında taşınan araç sayısı 2003’te 220 bin 345 iken, 504 bin araca ulaştı. Türkiye’nin toplam dış ticareti içinde deniz yolu pahası, 2003’te 57 milyar dolar iken 2020 yılı prestijiyle, 215,8 milyar dolara yükselttik.

Denizcilik bölümüne son 17 yılda 8,6 milyar liralık ÖTV dayanağı sağladık. 2020 yılında dünya konteyner nakliyeciliği yüzde 4 küçülürken, aldığımız önlemlerle küçülmemiş hatta artmıştır.”

– “Yılda 5 gemiye ortalama 5 milyon lira teşvik vereceğiz”

Karaismailoğlu, bir yılı aşkındır tüm dünyayı tesiri altına alan Kovid-19 salgını sürecinde, istihdam ihtimamı gösterirken, lojistikte önlem kurallarını üst düzeyde uyguladıklarını söyledi.

Pandemi müddetinde, gemi insanı ve başka kesim çalışanlarını “kilit çalışan” ilan ederek kısıtlamalardan muaf bir biçimde işlerin aksamamasını sağladıklarını anlatan Karaismailoğlu, gemi yenilemelerine de büyük kıymet verdiklerini kaydetti.

Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşviki Yönetmeliği’ni hazırladıklarını aktaran Karaismailoğlu, “Yayınlanacak yönetmelikle, en yaşlı gemilerden başlamak üzere, yeni inşa edilecek yılda 5 gemiye ortalama 5 milyon lira teşvik vereceğiz. Bu desteğimizle hem kabotaj çizgisinde çalışan gemilerimizi yenilemiş olacağız ve hem de gemi inşa ve geri dönüşüm sanayine ivme kazandırmış olacağız.” bilgilerini verdi.

Bunun yanında Marmara Denizi’nde kabotaj nakliyeciliği yapan küçük tekneler yerine inşa edilecek gemilere de takviye vereceklerini belirten Karaismailoğlu, Türk gemi adamlarının yetiştirilmesi konusunda armatörlerden, gemilerindeki Türk gemi adamı istihdamını artırmalarını beklediklerini söyledi.

Danimarka, Hong Kong ve Norveç ile imzalanan karşılıklı gemi insanı tanıma muahedeleriyle, dünya deniz ticaret filosunda birinci 20’de yer alan bu ülkelerin gemilerinde Türk gemi adamlarının çalışabileceğini aktaran Karaismailoğlu, yeni ülkelerle görüşmelerin devam ettiğini kaydetti.

– “832 bini aşkın amatör denizci evrakı verdik”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, denizcilik eğitimi konusunda Ulusal Eğitim Bakanlığı ile yaptıkları iş birliği sonucunda belirledikleri 6 adet proje lisesinde İngilizce lisan tahsilinin yanı sıra mesleksel bilgi ve maharetler de kazandıracaklarını belirterek, buralardan mezun olan gençleri yerli ve yabancı gemilerde istihdam imkanına kavuşturacaklarını söyledi.

Deniz kazalarındaki insan faktörünü azaltmak ve gemi adamlarının çağdaş bir eğitim merkezinde yetişmeleri maksadıyla Deniz Emniyeti Eğitim Merkezi’ni hayata geçireceklerini belirten Karaismailoğlu, şunları söyledi:

“Fizibilite projesine bu ay başlayacağımız eğitim merkeziyle deniz eğitiminde dışa bağımlılığı azaltacağız. Bayan deniz öğrencilerimizin staj imkanlarını artırmak emeliyle, 12 deniz işletmemizle, Fırsat Eşitliği, Yeterli Niyet ve İş Birliği protokolü imzaladık. Önümüzdeki devirde bu projenin kapsamını genişleteceğiz.

2023 yılına kadar 1 Milyon Amatör Denizci projemiz, pandemi kaidelerine karşın ilerliyor. Projede bugüne kadar 832 bini aşkın amatör denizci evrakı verdik. Maksadımıza vaktinden evvel ulaşacağız. Mavi Vatan’daki arama ve kurtarma sorumluluk alanımıza Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren ulusal gemilerimizin arama alanlarını da ekledik.

Memleketler arası Uydu Tabanlı Deniz ve Hava Arama Kurtarma Sistemi’mize, sanal uydu sinyal verici simülatörünü ekledik. Bu sistem dünyada yalnızca 3 ülkede vardır. Gürcistan, Ukrayna, İran, Irak ve Afganistan’a arama ve kurtarma kapsamında koordinatör ülke olarak hizmet veriyoruz.”

– “Pandemi nedeniyle yaşanan zorluklara karşın bin 110 kontrol gerçekleştirdik”

Adil Karaismailoğlu, Ankara’daki Ana Arama Kurtarma Uyum Merkezi’ni dünya standardında bir merkez haline dönüştürdüklerini belirterek, bilgi ve bağlantı imkanlarıyla denizcilikteki dijitalleşme sürecini hızlandırdıklarını anlattı.

Sicil süreçleri, teknik kütük süreçleri, bağlama kütüğü süreçleri ve gemi isim süreçleri yapılan eski yazılımları, yeni altyapısı ile tek çatı altında UMURBEY yazılımı ile birleştirdiklerini anlatan Karaismailoğlu, şu bilgileri verdi:

“Gemi ve su araçları için tüm süreçler, e-devlet sistemi üzerinden yapılmaktadır. Artık vatandaşlarımız bu süreçler için liman başkanlıklarına gitmek zorunda değildir. Türk Bayraklı gemilerimizin yabancı ülke limanlarında geçirdikleri liman devleti kontrollerinde tutuklanma yaşamamaları ve ticari faaliyetlerinde gecikmelerin önüne geçilmesi gayesiyle, pandemi nedeniyle yaşanan zorluklara karşın, bin 110 kontrol gerçekleştirdik.

Paris Memorandum tarafından yayımlanan datalara nazaran, beyaz bayrak devlet sıralamasında, 7 basamak çıkarak 25’inci sıraya yerleştik.

2020’de de bu muvaffakiyet sürdürüldü ve tarihin en düşük tutulma sayısını elde ettik. Bu muvaffakiyetler sayesinde Türk bayraklı gemilerimizin kontrol bürokrasisi ve bekleme mühletleri kısaldı. Emeği geçen tüm arkadaşları buradan kutluyorum.”

– “5 adet yeni trafik gözetleme istasyonu vasıtasıyla 2 yeni hizmet alanı oluşturulacak”

Bakan Karaismailoğlu, Türkiye’nin yat üretiminde dünyada değerli bir yere sahip olduğunu söz ederek, 2021 yılında yürürlüğe girecek Yat Kod ile 2023 yılında Türk bayraklı yat üretimini artıracaklarını söyledi.

Denizcilikte taşra teşkilatının tertip yapısında verimliliği artırmak hedefiyle yenilikler yapacaklarını anlatan Karaismailoğlu, denizde seyir emniyeti, can, mal ve etraf güvenliğinde gemi takip ve izleme sistemlerinin hayati değer taşıdığı ikazında bulundu.

“2003’te boğazlarımızda, 2016’da İzmit Körfezi’nde, 2018’de İzmir Körfezi’nde ve son olarak 2019’da Mersin’de hizmete aldığımız sistemleri yerli sistemlerimizle yeniliyoruz.” diyen Karaismailoğlu, yerli ve ulusal yazılımların, yakın vakitte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Doğu Akdeniz’i kapsayacak olan Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Projesi için kullanılacağını kaydetti.

Bunun yanında Marmara Denizi’nin tamamını gemi trafik hizmetleri kapsamına alacaklarını belirten Karaismailoğlu, “5 adet yeni trafik gözetleme istasyonu vasıtasıyla 2 yeni hizmet alanı oluşturulacak. Bu çalışma ile, yakında imaline başlayacağımız Kanal İstanbul da gemi trafiğinde izlenebilecektir. Boğazlardan geçen gemilerin kontrolü ile birlikte tehlikeli yük ölçüsünün istatistiki bilgileri tespit edilecek.” diye konuştu.

– “AB’den denizcilik bölümüne 202,5 milyon avro finansman sağlanması hedeflenmekte”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Temiz Denizlerde Emniyetli Denizcilik” şuuru ile denizi ve deniz etrafını müdafaanın öncelikleri ortasında bulunduğunu belirterek, bu maksatla, Tekirdağ’da 110 bin metrekarelik alana kurmuş oldukları ve Türkiye’nin itibar kaynağı olacak Ulusal Deniz Emniyeti Merkezi’ni kurduklarını hatırlattı.

Karaismailoğlu, 2020 yılında petrol kirliliğine müdahale ekipman ve gereci ile donatarak merkezin mevcut kapasitesini değerli oranda artırdıklarını bildirdi.

Yat Limanlarında Güneş Gücü Sistemi Kurulması Projesi’ni en kısa müddette hayata geçireceklerini anlatan Karaismailoğlu, bu projeyle, yat limanlarının elektrik gücü gereksiniminin büyük bir kısmının kurulacak güneş gücü panelleriyle karşılanacağını ve tesislerin güç verimliliğinin artırılacağını söyledi.

Denizcilik bölümünden kaynaklanan ziyanlı emisyonların azaltılması ve yeşil denizciliğin desteklenmesine yönelik AB İştirak Öncesi Yardım Aracı programı çerçevesinde AB’ye sundukları projenin birinci kademeyi tamamladığını tabir eden Karaismailoğlu, şu bilgileri verdi:

“Proje kapsamında, gemilerimizde ve limanlarımızda etraf dostu, sürdürülebilir ve inançlı nakliyat için kullanılacak yenilikçi teknolojilere finansal dayanak düzeneği oluşturulması planlanmaktadır. Denizcilik kesimimize 52,5 milyon avrosu hibe, 150 milyon avrosu kredi olmak üzere toplam 202,5 milyon avro finansman sağlanması hedeflenmektedir.

Oluşturulacak düzenek ile düşük emisyonlu, alternatif yakıtlar ile çalışacak yeni gemilerin inşası yahut konvansiyonel yakıtlarla çalışan mevcut gemilerin dönüşümü, liman tesislerinde liman elektriği üzere altyapıların kurulması ile sürdürülebilir güç kullanımına yönelik çalışmaların desteklenmesi, LNG, Bio-LNG, Methanol, Yeşil Hydrojen ve Amonyak ile ilgili yakıt istasyonlarının kurulması üzere projelere finansal dayanak sağlanabilecektir.”

– “Ülkemiz, Uzak Doğu’dan Avrupa’ya uzanan en süratli geçiş ve lojistik merkezi”

Adil Karaismailoğlu, Süveyş Kanalı’nda dev bir konteyner gemisinin kaza yaparak kanalı kapatmasının, dünya üzerindeki kıtalararası değerli yol güzergahlarından Güney Koridoru’nu sekteye uğrattığını tabir ederek, bu kaza ile tıpkı vakitte, kıtalararası öbür değerli yol güzergahlarının bir sefer daha gündeme geldiğini kaydetti.

Tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması için stratejik değer taşıyan ve Türkiye’den başlayarak, Kafkaslar’a, oradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Orta Koridor’un değerinin bir defa daha anlaşıldığını aktaran Karaismailoğlu, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin değerli kilit noktası olan Orta Koridor’un, Süveyş Kanalı’nı takip eden Güney Koridor’a nazaran ulaşım müddeti yaklaşık 15 gün daha kısadır. Öteki yandan yeniden Orta Koridor, Kuzey Koridor’a nazaran daha süratli, ekonomik ve 2 bin kilometre daha kısadır.

Bütün bu değerlendirmeler gösteriyor ki, ülkemiz, Uzak Doğu’dan Avrupa’ya uzanan en süratli, en inançlı, en kısa ve ekonomik bir çizgi üzerinde güçlü bir geçiş ve lojistik merkezi olmaktadır.

Bunlara ek olarak, Karadeniz ve Hazar Denizi havzalarının güç ve yük potansiyeli ile birlikte, Afrika’dan doğacak üretim ve tüketim potansiyeli, Akdeniz, Ege ve Marmara Denizi ile birlikte Türk boğazlarının stratejik ehemmiyetini artırmaktadır.”

– “Ticaret hacmi dikkate alındığında Kanal İstanbul’un ehemmiyeti ve aciliyeti görülecektir”

Bakan Karaismailoğlu, bugün 12 milyar ton olarak gerçekleşen ticaret hacminin yüzde 90’ının deniz yolu ile taşındığını belirterek, “Dünya ticaret hacminin 2030’da 25 milyar, 2050’de de 90 milyar ton olarak gerçekleşeceğini öngörmekteyiz. Dünyada büyüyen ticaret hacmi ve gelişen ticaret yolları dikkate alındığında Kanal İstanbul’un kıymeti ve aciliyeti görülecektir.” değerlendirmesini yaptı.

Karadeniz’in bölgesel ticarette artan değerine dikkati çeken Karaismailoğlu, Tuna ve Ren ırmağı irtibatları ile birlikte, Baltık ülkelerine hitap eden Köstence limanları ile Karadeniz’in ticaret havzası haline geleceğini söyledi.

Türkiye’nin de mevcut limanlar Rize-İyidere ve Filyos üzere öbür liman yatırımlarının yanı sıra Kanal İstanbul ile Karadeniz’deki güç ve aktifliğini artıracağını anlatan Karaismailoğlu, bu havzanın Akdeniz ve açık denizlere açılmasında Kanal İstanbul’un değerinin bir defa daha ortaya çıktığını kaydetti.

Karaismailoğlu, şu bilgileri verdi:

“Lojistik Master Planı’mız çerçevesinde oluşturduğumuz talep kestirim modeli doğrultusunda 2050’de boğazlarımızdan yıllık 78 binin üzerinde geminin geçmesi öngörülmekte olup yalnızca boğazdan bu sayıda geminin geçmesi mümkün değildir.

Türk boğazlarında yaşanan kazaları önlemek için her gün yeni tedbirler almak zorunda kalıyoruz. Geçtiğimiz ay içerisinde, boğazlarımızdan geçen gemilerde taşınan tehlikeli yüklerin tarifini değiştirdik, böylece taşınan yüklerin içerdikleri riske karşı gerekli önlemler alınabilecektir.

Milletlerarası Denizcilik Örgütü mevzuatında yer alan tarif artık boğazlarımızda geçerli olacaktır. Bununla birlikte, boğazlarımızdan geçen tehlikeli yüklerin çok daha fazla olduğunu açıklayacağımız istatistiklerde ortaya konulacaktır. Ülkemizin göz bebeği olan boğazlarımızı korumak için her türlü önlemi almaya devam edeceğiz.”

– “Bizim yapay gündemlerle işimiz yok”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, gemi hacimlerinin epeyce büyümesi ve tehlikeli unsurların bu gemilerle taşınmasının boğazdaki tehlikenin boyutlarını daha da artırdığını söz ederek, mevcut İstanbul Boğazı’nın keskin dönüşleri, taban akıntıları ve ağırlaşacak trafiği ile önümüzdeki periyotta mega kent için büyük tehlikeler meydana getireceğini söyledi.

Hala ortalama 16 saat süren bekleme müddetlerinin önümüzdeki yıllar katbekat artacağı ihtarında bulunan Karaismailoğlu, şunları kaydetti:

“Bu derece ağırlaşacak İstanbul Boğazı’ndaki mümkün bir duraksama önemli ziyanlara yol açacaktır. Olası sıkıntılara karşı, ülkü bir su yolu olarak projelendirilen Kanal İstanbul, birebir vakitte dünyanın lojistik vizyon projelerinden birisi olacaktır. İmar planları tamamlanan Kanal İstanbul’un ihale çalışmaları devam ediyor. Kısa müddette başlayacak güç ve kararlılıktayız.

‘3. havalimanını yapmayın’, ‘3. köprüyü durdurun’, ‘Kuzey Marmara Otoyolu’nu yapmayın’, hatta ‘1. Boğaz köprüsü, şimdiki ismiyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü yapmayın’, ‘Hidro elektrik santrallerini yapmayın’ dayatmalarını unutmadık.

O vakit onların dediklerine boyun eğseydik, bugün ne İstanbul Havalimanı, ne Yavuz Sultan Selim Köprüsü, ne Avrasya Tüneli, ne Filyos limanı ne de Yusufeli Barajı’mız olurdu. Bizim yapay gündemlerle işimiz yok. Bizler devlet aklını temsil ediyor ve gelecek jenerasyonların daha varlıklı, daha gelişmiş bir Türkiye’de yaşaması için gelişmiş bir altyapıyı kuruyoruz.”

– “Denizciliğimizi geliştirmeliyiz”

Toplantıda konuşan İMEAK Deniz Ticaret Odası İdare Heyeti Lideri Tamer Kıran da memleketler arası ticarette oyun kurallarının tekrar belirlendiği bu süreçte Türk denizciliğinin güçlenmesinin bir mecburilik olduğunu kaydetti.

Devletin, son 18 yılda denizciliğin önünü açacak yasal düzenlemelerle birlikte birçok projeyi hayata geçirdiğini belirten Kıran, “Sektörümüzün geleceğinde tarihi dönüşümlere hazırlandığımız süreçte denizciliğimizi geliştirmek ve çok daha güzel noktalara taşımak ve dünyadaki hissemizi artırmak için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, Sayın Bakanımızın uyumu ve dayanağı ile yeni atılımlar yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyor, bu hususta sizden dayanak bekliyoruz.” tabirlerini kullandı.