Medipol Mega Ãœniversite Hastanesi Çocuk Tabibi Prof. Dr. Nalan Karabayır, aşı terslerinin bilimsel destekten mahrum spekülasyonları nedeniyle her gün daha fazla çocuÄŸun salgın hastalıklara açık hale geldiÄŸini belirterek, “Ä°yi beslenme, hijyen, saÄŸlıklı hayat ÅŸartları ve bağışıklığın güçlenmesi hastalıkların önlenmesi için kâfi deÄŸil. SaÄŸlıklı toplum ve saÄŸlıklı kuÅŸaklar için aşı kural.” tabirlerini kullandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi açıklamasına nazaran, Karabayır, anne babaları aşı tersliğine karşı uyardı.

Toplum sıhhatinin korunmasında aşıların en muteber biyolojik casuslar olduğunu belirten Karabayır, aşı geliştirme süreçlerinde kullanılan laboratuvarda üretilen hücrelerin embriyonik hücrelerin klonlanmasıyla oluşturulduğunu kaydetti.

Karabayır, 1960’larda geliÅŸtirilen bu teknikte “Bebeklerin 3 aylıkken kürtajla alınıp aşı çalışmalarında kullanılması” ya da aşıların içinde maymun, domuz hücresi bulunması üzere bir durumun kelam konusu olmadığını söz ederek, “Aşı terslerinin bilimsel destekten mahrum spekülasyonları nedeniyle her gün daha fazla çocuk aşılardan mahrum salgın hastalıklara açık hale geliyor. Yeterli beslenme, hijyen, saÄŸlıklı ömür ÅŸartları ve bağışıklığın güçlenmesi hastalıkların önlenmesi için kâfi deÄŸil. SaÄŸlıklı toplum ve saÄŸlıklı kuÅŸaklar için aşı kaide.” ihtarında bulundu.

– Ä°laçlardan daha sıkı yan tesir takip sistemi var

Karabayır, aşıların toplum sıhhatini koruduğunu tabir ederek, aşı uygulamalarının Dünya Sıhhat Örgütü, uzmanlık dernekleri, Avrupa Hastalık Denetim Merkezi, ABD Hastalıkları Denetim ve Tedbire Merkezi (CDC) üzere bağımsız bilimsel kuruluşlar ve ulusal sıhhat otoriteleri tarafından günü gününe izlendiğini aktardı.

Tüm dünyada çok titiz çalışan aşı yan tesiri takip sistemlerinin bulunduÄŸunu belirten Karabayır, “Aşılar yan tesir açısından ilaçlardan çok daha yakın takip ediliyor. En ufak bir kuÅŸku oluÅŸtuÄŸunda bağımsız bilim insanlarından oluÅŸan kurullar kurularak araÅŸtırılıp bilimsel ortamlarda ÅŸeffaf bir formda paylaşılır, tartışılır ve sonuçlar tüm doktorlara ve sıhhat çalışanlarına bildirilir.” bilgilerini verdi.

– Alüminyumun nörolojik hastalıklarla bağı yok

Karabayır, aşıların içindeki alüminyumun nörolojik hastalıklarla alakalı olmadığının bilimsel olarak kanıtlandığını tabir ederek, şunları kaydetti:

“Thimerosal’ın, otizmin geliÅŸimi de dahil olmak üzere cıva ile baÄŸlı nörolojik tesirlere yol açtığı ileri sürülüyor. MeÄŸer hala çok az sayıda aşıda bulunan thiomersal içindeki civa bileÅŸiÄŸi suda eriyen, bedende birikmeyen bir husustur. Ayrıyeten çok sayıda çalışma aşıların içindeki thiomersalin otizme neden olmadığını ortaya koyuyor. Alüminyum, birçok inaktive aşıda (Hepatit B aşısı, difteri-tetanoz-aselüler boÄŸmaca aşısı, pnömokok konjugat aşısı) yer alır.

Alüminyum adjuvanlar, az görülen süreksiz lokal yan tesirlere neden olmakla birlikte hem inançlı hem de tesirli olarak kabul edilir. Çocukluk çağı aşılarından elde edilen kümülatif alüminyum dozunun inançlı düzeyleri aÅŸtığına dair tasalar vardır. Tüm çocukluk çağı aşılarıyla alınabilecek alüminyum ölçüsü 0,5-0,8 mg iken, içilen sulardan ve yiyeceklerden günde en az 10 mg alüminyum alınıyor. Ayrıyeten hayatın birinci yılında, diyet ve aşılardan kaynaklanan toplam ölçü asgarî risk düzeyinden daha düşüktür.”

– “Faz-3 seviyesindeki ruhsatlı aşılar güvenli”

Aşıların bizatihi geçen hafif yan tesirlere neden olabileceğini aktaran Karabayır, bütün aşıların tolere edilebilir yan tesirlerinin kelam konusu olabileceğini kaydetti.

Karabayır, “Faz-3 evresine gelen bir aşının ruhsat alabilmesi için önemli yan tesirlerinin olmaması gerekir. Bu nedenle faz-3 seviyesine gelmiÅŸ ve ruhsat almış tüm aşıların gönül rahatlığıyla inançlı olduÄŸu söylenebilir.” bilgisini verdi.

Bugüne kadar gerek Kovid-19 aşılarına yönelik yürütülen klinik çalışmalarda gerekse mevcut aşı uygulamalarında önemli yan tesirlere rastlanmadığını aktaran Karabayır, değerlendirmesine şöyle devam etti:

“Aşılama sonrasında görülen yan tesirler sıklıkla hafif olup, yorgunluk, baÅŸ aÄŸrısı, ateÅŸ, titreme, kas/eklem aÄŸrısı, kusma, ishal, aşı uygulanan bölgede aÄŸrı, kızarıklık, ÅŸiÅŸlik üzere birkaç günde kaybolan yan tesirlerdir. Çocukluk çağı aşılarından kızamık-kabakulak-kızamıkçık (KKK) aşısının otizme neden olduÄŸunu ileri süren çalışmanın bilimsel kurallara uygun olmadığı ortaya çıkmış, yayınlandığı mecmua tarafından kaldırılmıştır.”