Garbiyar.Com

Uzmanlardan öfke uyarısı!

Psikolog Merve Özdede, hayal kırıklığı yaşandığında, trafikte, haksızlığa uğrandığında, anlaşılmayınca ve buna benzer bazı olaylarda insanların kendisine hakim olamayarak, bir takım davranışlarda bulunduğunu belirterek, bu davranışın sebebi sorulduğunda ise herkesin ortak cevabı “öfkeliydim” kelimesi olduğunu hatırlattı. Öfkenin doğal ve geçici bir duyduğu olduğunu vurgulayan Özdede, “Öfkenin kaynakları ne olursa olsun tüm duygularımız gibi öfkede kişiliğimizin doğal bir bileşenidir ve dolayısıyla öfkeden tamamen arınmış bir kimse yoktur. Öfke, çok önemli ve güçlü özelliklere sahip en temel duygulardan biridir. Doğal ve geçici bir duygudur, her insan deneyimler. Hatta evrimsel olarak hem kişisel hem toplumsal sağ kalımımız ve nesillerin devamı için gerekli bir duygudur” dedi.

Ruhsal hastalığın habercisi 

Öfkenin birçok ruhsal rahatsızlığın habercisi olduğunu da kaydeden Psikolog Merve Özdede, “Temel olarak öfke bir kişiye, nesneye, duruma ya da fikre karşı bir takım olumsuz niyetler besleyen ve bunlara karşı zaman zaman zarar verme tutumu geliştiren zihinsel bir tutumdur. Öfkenin diğer duygular gibi kolay kolay kabul edilmemesi ve hoş görülmemesinin temelinde öfke ile ilgili bilmemiz gereken bazı noktalar vardır.Öfke her ne kadar insan olmanın bir parçası olarak belirtilse de, birçok ruhsal rahatsızlığın habercisi olarak da değerlendirilmektedir. Buradaki ayırım noktası ise düşünülenin aksine öfkenin boyutu değil, öfkenin sonucunda ortaya çıkan davranış modelidir” şeklinde konuştu 

Öfke kontrolü mümkün mü?

Öfke kontrolünün mümkün olup olmadığı konusunda da bilgiler veren Özdede, “Öfke ile ilgili zorlanmalar yaşayan kişilere baktığımızda tamamı için olmasa bile büyük bir kısmı için gözlemlediğimiz ana sorun öfkeyi kontrol altına almaya çalışmaları ve bu güçlü duyguyu yaşamamaya hatta bastırmaya çalışmalarıdır. Sosyal medyada çokça rastladığım ve çoğumuzun yanlış yorumladığı ‘öfke kontrolü’ konusuna değinmekte fayda olduğu kanaatindeyim. Burada bahsedilen kontrol eylemi öfkeye yönelik değil, öfkenin sonucunda gelişen davranışa yöneliktir. Öfkeyle ilgili yaşanan problemler öfkeliyken sergilediğimiz davranışlarla ilişkilidir. Öfke hafif bir gerilimden yıkıcı bir patlamaya giden geniş bir aralıkta olabilmektedir. Öfkeyi kontrol etmenin amacı, insanın bu duygusunun saldırgan davranışlara dönüştürmeden, kendisine ve çevresine zarar vermeden, doğru olarak ifade etme becerisini kazanabilmesidir. Bizim kontrol edebileceğimiz tek alan bu işin ‘davranış’ kısmıdır” ifadelerini kullandı. 

Davranışların yönetimi için insan kendini gözlemeli

Davranış yönetimi için öncelikle insanın kendisini gözlemlemesi gerektiğini anlatan Psikolog Özdede, “Bir durumu kontrol etmek ya da yönetebilmek için, o durumu çok iyi analiz edebilmemiz ve anlayabilmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla öfke halini yönetebilmek için öncelikle kendimizi gözlemlemekle işe başlamalıyız. Bizi öfkelendiren durumları bilmeli, öfkenin nasıl geliştiğini görebilmeli, öfkenin bizde oluşturduğu etkileri tanımalı ve daha sonrasında bizde bu olumsuzluklara neden olan durum ve kişilere karşı önlemlerimizi almalıyız” ifadelerine yer verdi. Öfke problemi yaşayan insanlara da önerilerinin kendilerini gözlemleri olduğunu vurgulayan Merve Özdede, “Öfke ile ilgili problem yaşayan danışanlarımıza ilk tavsiyemiz genellikle, kendilerini gözlemlemeleri oluyor. Öfke anlarına dikkat etmeleri, nelerin buna sebebiyet verdiğini bulmaları ve bu anları gerekirse not etmeleri bizim işimizin ilk adımını oluşturuyor” dedi. 

Öfkenin vücuda etkileri 

Öfkenin vücudumuzda biyolojik ve fizyolojik değişikliklere neden olduğunun altını çizen Psikolog Özdede, “Öfkenin vücudumuza olan etkilerine örnek verecek olursak; kalpatımı ve kan basıncı yükselmesi, böbreküstü bezlerinden salgılanan stres hormonları olan adrenalin ve noradrenalin düzeyleri yükselmesi diyebiliriz.Stres hormonları dediğimiz bu hormonlardaki dengesiz artış, çeşitli organlarımızda ve bu organların fonksiyonlarında ciddi sorunların gelişimine yol açmaktadır. Aynı zamanda öfke, metabolizma bozulmalarına ve şekerin artmasına da sebep olabilmektedir” ifadelerini kullandı. 
 
3 farklı davranış modeli gelişir

Öfke kontrolü konusunda dikkat edilmesi gerekenler konusunda da tüyolar veren Özdede, “Öfke duygusunda genellikle bir çarpıtılmış odaklanma söz konusudur ve bu kişide olumsuz olan durum, kişi veya fikre yönelik abartılmış bir yorumlamaya sebebiyet verir. Bu çarpıtma bizi doğrudan uzaklaştırır ve olayları yanlış yorumlamamıza neden olur. Genelde bu yanılgıya düşen kişilerde 3 farklı davranış modeli gelişir. Birincisi öfkeyi bastırma davranışıdır. İkincisi öfkeyi açıkça agresif bir şekilde yansıtma davranışı. Son olarak ise öfkeyi pasif bir şekilde yansıtmaya çalışma davranışıdır.”

Öfke ile ilgili profesyonel destek şart

Özdede konuşmasının devamında: “Eğer sorunlarımızla yüzleşmekten kaçınıyorsak, derin mutsuzluk ve tatminsizlik hissediyorsak, hiç sorunumuz yokmuş gibi davranıyorsak, anlaşılmadığımızı düşünüyorsak, farklı görüşlere tahammül edemiyorsak, inatçı ve sabit fikirli görünüyorsak, sürekli şikâyet ediyorsak, kendimize ve ya eşyalara zarar veriyorsak, rahatsızlık verecek durumları bile bile yapmaya devam ediyorsak, özellikle çevremizden ‘sinirliyken seni tanıyamıyorum’ gibi cümleler duyuyorsak ve en önemlisi öfke ile ilgili yardım alma ihtiyacı hissediyorsak mutlaka bir profesyonelden destek almayı ihmal etmemeliyiz. Öfke bizi kontrol etmeden, bizim öfkeyi yönetebilmeyi öğrenmeliyiz. Öfke anlarına yönelik amacımız hep dengeyi sağlayabilmek olmalıdır. Çünkü bizim niyetimiz, öfkeyi tamamen yok etmek değil ama öfkenin aktarımında çevreye ve kişinin kendisine zarar vermesini önlemektir” diye konuştu. 

KAYNAK: İHA
Exit mobile version