Üretim hariç tam kapanma olmazsa denetimi kaybedebiliriz

Koronavirüste olay sayısı 65 bine ulaşırken 15 günlük kısmi kapanma devrinde önlemlere tam manasıyla uyulması daha da kıymetli hale geldi. Salgının denetimden çıkmaması, hastanelerin kapasitelerini zorlayacak düzeylere gelmemesi için hareketliliği en aza indirmek ve meskende kalmak gerekiyor. Uzmanlar da, kısmi kapanma ile birlikte vatandaşlara “yaşamı bloke” etme önerisi yaptı. Bu nedenle Türkiye’nin üretim hariç “tam kapanma”sı kural. Böylelikle Türkiye, Ramazan bayramına olay sayılarını büyük oranda düşürerek girer.

HER ORTAMDAN HASTA ÇIKABİLİRİZ!
Koronavirüs Bilim Konseyi üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, şu anda çok fazla sayıda bulaştırıcı insanın olduğunun altını çizerek, “O nedenle hiçbir kalabalık ortama girmemek lazım. Girdiğimiz her kalabalık ortamda hastalığı bulaştıracak 1-2 kişi olacaktır. Münasebetiyle girdiğimiz her kalabalık ortamdan hasta olarak çıkabilmemiz çok yüksek” ikazında bulundu.

ÇOK EFOR GÖSTERMELİYİZ
“Yasak olmasa bile kalabalık ortamlara girmemek için çok uğraş göstermeliyiz” diyen Prof. Yavuz, “Evden çalışma imkanı olanlar konutta çalışması lazım. Toplu taşımayı mümkün olduğunca kullanmamak gerekiyor. Kullanmak zorunda kalanlar ise çift maske takmalı ve asla ağzını burnunu açık bırakılmamalı. Çalışmak zorunda olanlar ise iş yerinde yanında birileri varsa asla maskeyi çıkarmamalıdır” dedi.

HAYATINIZA MAL OLABİLİR
İftar davetlerine karşı uyaran Prof. Yavuz, “Aynı konutta yaşamadığınız beşerlerle bir ortaya gelinmemeli. Şu anda semptom olmayan beşerler olabilir. Davet ettiğiniz şahıstan hastalık alabilir ve hayatınıza mal olabilir. Bu süreci biraz daha konutumuzda geçirmeliyiz, dışarı çıkacaksak bile konut halkı ile olabilir. Hava almak istiyorsanız tek başınıza ya da konut halkı ile birlikte olabilir. Herkes konutta kalmalı, mümkün epeyce kalabalıktan kaçmalılar” diye konuştu.

10 GÜN HAYATINIZI BLOKE EDİN
Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sarhan Sakarya ise virüsün bulaşıcılığının daha da arttığına vurgu yaparak şunları söyledi: “10 gün müddetle insanların ömürlerini bloke etmeli, herkes izole olmalı. Virüsün inektivasyonlarını sağlayıp diğerlerine bulaşmasını engellemek için. Bunu kimse yapmıyor. Enfeksiyon hastalığı kişinin kendi hastalığı değildir. ‘Sanane ben hasta olurum’ özgürlüğü kimse de yok. Sen hasta olamazsın.”

BAYRAMA KADAR 5 BİNE DÜŞÜRELİM
“Çünkü hasta olduğun vakit yaşlı birine, kanser tedavisi olan birine bulaştırdığın vakit o hastayı öldürebilir. Bile bile hasta olmak ve diğerlerine bulaştırmak adam öldürmektir. Buna göz yummakta bu suça iştiraktir. Onun için herkes kuralları harfiyen uygulamalı. Beşerler bir kez yapacak. Ramazan ayı boyunca 14 gün herkes içerde kalsa kurallara uysa Ramazan bayramına bu ülkede 5-6 bin hadise ile çıkarız.”

HERKES KENDİ POLİSİ OLACAK
Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurgül Ceran, kısıtlamada muaf olan çalışanlar dışındaki şahıslara davette bulundu. Prof. Ceran, “Çalışma müsaadesi olmayan kimselerin sokağa çıkmaması gerekiyor. Bu kısıtlamalar işe yaramazsa herhalde daha değişik tedbirler gelebilir. Vatandaşın tüm kurallara uyması gerekiyor. Herkes kendi polisi olacak. Herkes, kendi sorumluluğu ile hareket edecek. En çok aile içi hadise görüyoruz. Şikayeti olmadan bulaştıranlar var. O vakit da birinci 2 gün en fazla enfekte oluyor bireyler. Kimden aldığını da bilmiyorlar. Aile bireyleri dışarı çıkıp geliyorsa uzak durun. Vatandaş, konutta bile olsa maskeli oturacak. Mümkünse biri yemek yiyecek sonra oburu yiyecek. Hastalığı nereden aldığını bilmiyor. Kişi enfekte olduğunda aile de enfekte oluyor. Enfeksiyon yoğunluğu çok fazla. Ferdi dikkatle olacak bir şey, diğer da dermanımız yok. Aşılar tamamlanana kadar tedbirlere uymamız lazım. Öbür da dermanı yok” dedi.

ÖNLEMLE YAZA KOLAY ULAŞIRIZ
Kocaeli Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıla Akhan “Herkesin azamî biçimde kurallara uyması gerekiyor. Kuralların daha fazlasını kişi kendisi denetim ederek uygulaması lazım. Tam da kapansak, kısmi de kapanmış olsak herkesin ferdi misyonu var. Diğer birine bulaştırmamak. Kendisinin ve toplum sıhhati için hem aşısının vakti geldiğinde olmalı hem de azamî halde kurallara uymalı. Zira insan kaynaklı bir bulaşıcı bir hastalık. Bugün ne kadar âlâ önlemleri uygularsak gelecek günlere de o kadar uygun gidebiliriz. Şu an yaptıklarımız yaza daha âlâ ulaşmamızı sağlayacak. Ne kadar çabuk yaparsak o kadar çabuk ulaşırız” dedi.

Yasemin Asan