Toplumsal aralık cezasına e-haciz

Geçen yıl mayıs ayında Mesut Sedat İhtimam, Adnan B. ve Ferhat U. sokağa çıkma yasağının olmadığı bir gün buluştu. Üç arkadaş, dağ ve deniz görünümlü bir bölge olan Hisarçınar mevkiine gitti. Sık ağaçlık bir bölge olan alanda piknik yapanlar da bulunuyordu. Üç arkadaşın sohbet ettiği esnada bölgeye Konyaaltı İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı bir takım aracı geldi.

Toplumsal ara cezasına e-haciz

Vazifeliler, etraftaki bireylerin bölgeden ayrılmaları uyarısı yaptı. İhtimam ve iki arkadaşı da toparlandıkları sırada jandarma vazifelileri yanlarına geldi. Vazifeliler, üç arkadaşa toplumsal aralığa uygun oturmadıkları münasebeti ile ceza yazacaklarını söyledi. Üç arkadaş itiraz etse de sonuç değişmedi. Her birine 3 bin 150 lira idari para cezası kesildi. Kesilen idari para cezası iki ay kadar sonra bu şahıslara bildiri edildi. Adnan B. ve Ferhat U. kesilen cezayı ödedi. Artvin’de yaşayan elektrik teknikeri İhtimam ise cezayı ödeyemedi. İtina, “Elektrik teknikeriyim. Uzun müddettir işsizim. Tahminen af çıkar beklentisi içindeydim” dedi.
Toplumsal ara cezasına e-haciz

HESABA BLOKE

Lakin, Özen’in beklediği üzere bir af çıkmadı. Geçen 14 Nisan günü ise Özen’e bankadan ileti geldi. İhtimam “Hesabımda 3 bin 495 liram vardı. Bankadan gelen iletide, hesabıma e-haciz uygulandığını gördüm. Ayrıntısına baktığımda, haczin Muratpaşa Vergi Dairesi’nce gerçekleştiğini gördüm” diye konuştu.

Mevzuyla ilgili Tüketici Müracaat Merkezi Lideri Aydın Ağaoğlu, “Tüketicinin e-haczin kaldırılması talebiyle haciz koyan kuruma yazılı halde başvurması, sonuç alamadığı takdirde mevzuyu Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsman) taşımasını öneriyoruz” dedi.
Hukukçular ne diyor?

Av. Cesim Parlak: “Olayın anlatım biçimine nazaran, rastgele bir ceza kesilmesini gerektirecek bir durum ortada yok. Toplumsal uzaklıkta kastedilen emelin dışına çıkılarak uygulama yapılmış. Burada cezanın kesilmesi, daha sonra da buna ait tebligatın yöntemine uygun yapılması sonrasında itiraz müddeti kaçırılmışsa hukuken yapılacak bir şey görünmüyor.”