Thodex’in kurucusunun kardeşlerinin sözlerine ulaşıldı

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Thodex’in kurucusu ve yöneticisi Faruk Fatih Özer’in ağabeyi İnanç Özer ile kardeşi Serap Özer’in de ortalarında bulunduğu 16 şüpheliden 6’sı, “suç işlemek maksadıyla örgüt kurma”, “bilişim sistemleri banka ve yahut kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” cürümlerinden tutuklandı.

Şüphelilerden Serap Özer, Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği’nde verdiği sözünde, suçlamaları kabul etmedi. Özer, kelam konusu şirketin işleyişiyle hiçbir alakası olmadığını savunarak, “Misafirler geldiği vakit onlarla ilgileniyordum. Çalışanların eksikleriyle ilgileniyordum. Yeri geliyor çay ikram ediyordum.” dedi.

Kendisi hakkında beyanda bulunan U.A. isimli şahsı, birebir şirkette yaklaşık 6 ay çalışması nedeniyle tanıdığını anlatan Serap Özer, “Kendisinin ruhsal ezaları vardı. En sonunda ağabeyimden para çaldığı için şirketten kovulmuştur. Hakkımdaki beyanları büsbütün asılsızdır. Kabul etmiyorum. Benim idareyle bir alakam yoktur. Sormuş olduğunuz Binance isimli yurt dışı kripto para hesabı bana ilişkin değildir. Tekrar yapıldığı söylenen 125 milyon pahasındaki kripto para giriş çıkışından haberim yoktur. Ben rastgele bir süreç yapmadım. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.” tabirlerini kullandı.

– “Miktar şimdiki kur üzerinden hesaplandığı için bu kadar yüksektir”

Kuşkulu İnanç Özer de tabirinde, şahit olarak beyanı alınan U.A’yı tanıdığını belirterek, şunları öne sürdü:

“Kendisiyle bir hasımlığım yoktur. Şizofren bir arkadaşımızdır. Kendisini işten çıkarmıştık. Benim bu şirkette faal bir vazifem yoktur. Ben bu şirketin alt kiracısıyım. Bu şirkette resmi olarak hiçbir temasım yoktur. Bu taraftaki savları kabul etmiyorum. Benim banka hesabım vardı. Fakat bu hesapları ben değil kardeşim kullanıyordu. Belirtilen ölçü şimdiki kur üzerinden hesaplandığı için bu kadar yüksektir. Olağanda bu kadar bir ölçü yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.”

– “Soğuk Cüzdan, Faruk Fatih Özer’in elinde bulunurdu”

Kuşkulu E.A’da, şahit U.A’yı tanıdığını lisana getirerek, “Kendisi şirkette çalışmıştır. Ortamızda rastgele bir hasımlık yoktu. Soğuk cüzdan Faruk Fatih Özer’in elindeydi. Bizim yetkimiz yoktu. Sıcak cüzdan esasen otomatik olarak çalışıyordu. Bu şahsın üzerime iftira attığını düşünüyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben hesap hareketlerimle ilgili daha öncesinde de beyanda bulunmuştum. Hesaplar yeni kurdan hesaplanmıştır. Eksi kurdan ve geçmişe dönük bakıldığında olağanda yüklü ölçü değildir. Ben bu kripto paraları kendi hesabımdan alıp satıyordum.” tabirlerini kullandı.

Kuşkulu O.C.G. de, sistemle ilgili para akışını kendisinin yönetmediğini savunarak, “Söz konusu şirkette benim şahsi hesabım vardı. Bu hesabımı ben kullanmıyordum. Şirketin sahibi Faruk Fatih Özer kullanıyordu. Yeniden 75 milyon lira olarak belirtilen hesap hareketleri de bana ilişkin değil. Şirkette yapılan arbitraj süreçlerine aittir. Ben kimseyi dolandırmadım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.” halinde söz verdi.

Kuşkulu M.C.A. ise şirketin yazılım ve teknik işlerinde faal rol aldığını belirterek, “Sistemde dönen küçük meblağlar hariç, öteki ölçüler ‘soğuk cüzdan’ diye tabir edilen hesapta tutulurdu. Bu hesap yalnızca şirketin sahibi olan Faruk Fatih Özer’in elinde bulunurdu. Bizim bu hesaba erişim yetkimiz yoktu esasen. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.” dedi.

Kuşkulu C.U. da sözünde üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi.