Süheyl Batum: “Bu olay bulanık suda sanki balık tutabilir miyim çabasıdır”

1959 öncesindeki şampiyonlukların sayılması ile ilgili Fenerbahçe ve Galatasaray ortasında yaşanan tartışmada Süheyl Batum Galatasaray TV’de katıldığı Gün Ortası programında açıklamalarda bulundu. Batum programda 1959 öncesi için şunları söyledi:

” Ulusal Küme’de ya da Türkiye Futbol Birinciliği’nde oynayan maçları unutalım, silelim, hiç görmezden gelelim diyen kimse yok. Türkiye Futbol Birinciliği bu türlü bir turnuva değil, elemeli bir turnuva. Fenerbahçe 1933 yılındaki şampiyonluğu istiyor. Onu ele alalım. 20 Ekim 1933 tarihinde başlamış Türkiye Futbol Birincliği. 20.10’da bir maç, 21.10’da bir maç, 25.10’da bir maç, 27.10’da bir maç. 29 Ekim’de final. Bir haftada bir tanesi hükmen galibiyet olmak üzere dört maçla ben şampiyon oldum diyor.”

“44 daha da vahim. Dört günde üç maç 27 ve 28’inde bir maç iki gün sonra 30’unda üçüncü maç. Mersin Antrenman Yurdu’nu da 4-2 yenerek şampiyonluk. Buna bir lig demek çok ayıp olur.

“İngiltere diyorlar, 1889 ligi. 12 kadroyla başlıyor, İngiltere’nin tamamına yayılmış. Deplasmanlı oynanıyor ve ligin son sırasında kalan dört kadro küme düşüyor. İşte bu ligdir. O yüzden sayılıyor. Orada lig olduğu için sayılır. Bizdeki 4 günde 3 şampiyonluk. Bu tarih, hukuk değil olsa olsa sanki bulanık suda balık avlar mıyım mantığıdır.”

“1940 yılında Fenerbahçe şampiyonluk maçına, Eskişehir Demirspor ile yapacağı şampiyonluk maçına katılmıyor. 3-1 mağlup olduğu için Türkiye Futbol Birinciliği’ni alamıyor. Pekala katılmıyor ne yapıyor Fenerbahçe? O sırada İstanbul Ligi’ne gidiyor ve Beşiktaş ile oynuyor. O günün gazetesinde soruyorlar Fenerbahçe niye yenildi diye. Bakın Fenerbahçe yöneticisi Kemal Onan ne diyor, ‘Bizim için hiçbir nizami değeri olmayan Türkiye Futbol Birinciliği’nden fazla Beşiktaş maçının değeri vardı.’ Artık Türkiye Futbol Birinciliği’nden Fenerbahçe üç tane kupa istiyor. Şampiyonluk istiyor.”

“Milli Küme’ye geldiğimizde yalnızca üç vilayetten kulüp çağrılmış. İstanbul’dan dört başkalarından ikişer grup. Adana’da, Bursa’da, Mersin’de, Trabzon’da lig yok mu? Var. Pekala onlar neden çağrılmamış? Bir kümenin isminin ‘Milli Küme’ olması onun ulusal olması göstermek için kâfi değildir. Kaldı ki onlar da bildiği için ismini değiştirmişler. Maarif Kupası olmuş, Maarif Mükafatı olmuş, Ulusal Eğitim Kupası olmuş. Bugün Ulusal Eğitim Bakanlığı bir kupa düzenlese isminde ulusal geçiyor diye Ulusal Kupa mı diyeceğiz?”