Prof. Dr. Enginyurt bu sözlerle uyardı: Karadeniz’e akmayın!

Ordu’da, son günlerde fındık tarımı için vilayet dışından gelenlerin hadise artışlarına neden olduğu belirtildi. Günlük 574, haftalık ise 4 bin 19 hadise sayısına ulaşılan kentin cadde ve sokaklarında ise Hayat Meskene Sığar (HES) kodu uygulaması yapılıyor. Uzmanlar da olaylardaki artış nedeniyle vilayet dışından gelecek olanlara ikazlarda bulundu.

Aile Hekimliği Ana Bilim Kolu Lideri Prof. Dr. Enginyurt, vatandaşın köylerde bir ortaya gelmesinin, salgının yayılmasını hızlandırdığını belirterek, şunları söyledi:

Prof. Dr. Nurettin Yiyit sevindiren haberi duyurdu: İstanbulda ayakta müracaat yüzde 20 düştüProf. Dr. Nurettin Yiyit sevindiren haberi duyurdu: İstanbul’da ayakta müracaat yüzde 20 düştü
“İstanbul’dan Karadeniz’in bilhassa fındık üretilen kentleri olan Ordu ve Giresun’a gelen önemli bir hareketlilik var. Bugünlerde sokaklarda, ana yol üzerinde 34 plaka birçok aracı görmek mümkündü. Perşembe gecesinden itibaren pandemiyle ilgili yasaklar başlayacak. İktisattan değerlisi bizim sıhhatimiz. O yüzden vatandaşların bu kadar fındık üreten vilayetlere akması hiç hakikat değil. Burada olan şahıslarla fındık hazırlığının yapılması çok mümkündür. Bu kaçışın yalnızca fındıkla da ilgili olduğunu düşünmüyorum. Beşerler kapalı kalacakları günleri köylerinde geçirecekler, diye düşünüyorum. Bu daha öncesinde yaşadığımız yanlış bir uygulama. Beşerler köylerde bir ortaya gelerek koronavirüsün yayılmasını hızlandırıyorlar.”

‘YASAKLAR GELİNCE Mİ FINDIK AKLINIZA GELDİ?’

Covid-19’dan korkulduğunu söyleyen Prof. Dr. Enginyurt, “Örnek vereyim; bir hastamızın kızı, hastanın Covid-19 çıktığını öğrenince bakımından dahi vazgeçti. Anasından, babasından, çocuğundan, eşinden vazgeçebilecek kadar koronavirüsten korkuyorlar lakin biz söylediğimizde korkmuyorlar. Bu kadar korktuğunuz bir hastalığı yaymak için Karadeniz’e akmayın. Fındık kıymetli bir gelir kaynağımızdır lakin şu ana kadar fındık aklınıza gelmemişti. Yasaklar gelince mi fındık aklınıza geldi? Vatandaşlar büsbütün kurallara uymuyor. Aşı çıkmadan evvel biz ne vakit aşı olacağız, diyenler; aşı randevularını alıp, aşı olmaya gelmiyorlar. Bunlarla karşılaşıyoruz ancak maske, aralık, hijyeni anlatamadık. Aşıyı anlatmakta zorlanıyoruz. Elimizden gelenleri yapmaya çalışıyoruz. Vatandaş işin başından beri ciddiye almıyor. Kahrımız bundan ibaret” dedi.

‘AİLE İÇİ BULAŞ ÇOK FAZLA’

Kente yaşayanlardan Kamil Yılmaz ise İstanbul’dan gelenler nedeniyle hadise artışı yaşandığını belirterek, “Vatandaşımız bu mevzuda hassas değil. Görüyoruz, caddeler çok kalabalık. Sokaklarda beşerler ortasındaki uzaklık 50 santime kadar düşüyor. Olağanda 2 metreye yakın aralık olması gerekiyor. Geçen yıl sokağa çıkma yasağında İstanbul’da yaşayanlar Türkiye’ye dağılmıştı. Sanırım yeniden birebiri oluyor. Ondan kaynaklı artış yaşanıyor. 17 günlük kısıtlamanın bu süreçte olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Diğer beşerlerle bir ortada bulunmayacaksınız. Yalnızca kendi ailenizle. Hastalığın güzelleşme süreci de 14-15 gün. Bu süreçte beşerler toparlar ve düşüş olur, diye düşünüyorum. İnşallah bundan sonra tekrar yükselmez” diye konuştu.

Hemşire Hatice Aydın Coşkun ise aile içi bulaşın fazla olduğunu kaydederek, “Ben filyasyon takımında çalışıyorum. Alanda gördüğümüz kadarıyla aile içi bulaşlar fazla” dedi.