Koronayı yenen hekim: Doktorluk yaptığım serviste hasta olarak yattım

Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenerek 6 ay sonra vazifesinin başına dönen Dr. Gizem Başdoğan, ağır bakımdaki tedavisi sırasında yaşadıklarını anlattı.

Fatsa Devlet Hastanesi Meskende Sıhhat Hizmetleri Sorumlusu Başdoğan, AA muhabirine, bir hasta ve yakınlarının testinin müspet çıkmasının akabinde kendisiyle 5 sıhhat çalışanının temaslı listesine alındığını söyledi.

Temasın beşinci gününde öksürük, yüksek ateş ve eklem ağrısı yaşamaya başladığını belirten Başdoğan, 22 Haziran’da yapılan testinin olumlu çıktığını ve akabinde hastane sürecinin başladığını lisana getirdi.

Başdoğan, çalıştığı serviste tedavi gördüğünü tabir ederek, “Doktorluk yaptığım serviste hasta olarak yattım. Birinci etapta ‘Bu çabucak geçecek, 5-10 günde atlatırım’ niyetindeydim lakin gittikçe semptomlarım arttı. Ağırlaşınca buradaki ağır bakıma, sonra da Samsun’daki hastanenin ağır bakımına sevk oldum.” dedi.

Ailesinin uzakta olması nedeniyle çalışma arkadaşlarının kendisi için adeta aile üzere olduğunu tabir eden Başdoğan, meslektaşlarının yemek getirdiklerini, eğlenceli görüntü hazırlayarak kendisini hiç yalnız bırakmadıklarını söyledi.

Başdoğan, Fatsa’daki hastane sürecinin son iki gününü şu sözlerle anlattı:

“Son gün nefes darlığım oldu, hiç açılmadı. Daima daha berbat oluyordu. Nefes alabilmek, kâfi oksijeni alabilmek için dünyayı içine çekmek istiyorsun. O denli bir nefes açlığı. Bu sefer müdahalelerle de geçmedi.”

Samsun’da ağır bakımdaki tedavi sırasında ise farklı bir psikolojiye büründüğüne dikkati çeken Başdoğan, şöyle devam etti:

“Tüm yazı çok obsesif bir formda geçirdim. Orada müdahale eden ve hayatını kaybeden insanları kendi yatağınızdan izleyince çok farklı bir psikoloji oluyor. Hemşire arkadaşın yardımıyla aileme, sevdiklerime küçük küçük görüntüler çekmiştim daha sonra makûs bir süreç gelişirse verilmek üzere. Benim başımdaki süreç, ‘her şey daha âlâ olacak, ben 5 günde meskene çıkacağım, 10 gün kalacağım, sonra çabucak acilde nöbetlerime devam edeceğim’ halindeydi lakin hiçbiri benim planladığım üzere ilerlemedi.”

Başdoğan, nefes almakta zorlandığı birinci sefer hafif oksijenle nefesinin açılabildiğini lakin sonrasındaki tıkanmalarda daha büyük külfetler yaşadığını belirterek, şunları söyledi:

“O açılamama, nefes açlığı anında önemli bir mevt korkusu yaşıyorsunuz. Hele ki bulunduğunuz ağır bakımda öteki hastalara müdahale edildiğini falan görünce ‘bir sıradaymışsınız da sıra size geliyormuş’ üzere hissediyorsunuz. Daha evvel de hastalıklarım oldu ancak hayatımda birinci sefer ‘Sanırım finale geliyoruz.’ dedim.”

Gizem Başdoğan, birlikte hastalandığı arkadaşlarının sıhhat durumuna ayrıyeten üzüldüğünü, bu süreçte bilhassa, “Birine ziyan verdim mi?” fikrinin insanı olumsuz etkilediğini lisana getirdi.

Hastalığının 16’ncı gününde testinin negatife döndüğünü fakat şikayetlerinin sürdüğünü anlatan Başdoğan, virüsün akciğere verdiği hasar hasebiyle yaşadığı nefes darlığının ve kas ağrılarının geçmediğini belirtti.

– “Yaklaşık 6 ay sonra iş hayatına dönebildim”

Başdoğan, güzelleşme sürecinin çok uzun sürdüğünün altını çizerek, şunları kaydetti:

“Yaklaşık 6 ay sonra çok sevdiğim iş hayatına dönebildim. Kovid-19 bağışıklığı düşüren bir şey olduğu için gerisinden da çeşitli enfeksiyonlar geçirdim. O yüzden yine hayata karışmam biraz uzun sürdü. Şu an hala akciğerlerimdeki güzelleşmeyi tam sağlayamadım. Akciğerlerim için idmanlar yapıyorum, ilaç kullanıyorum. Çeşitli diz, kas ağrılarım oldu. Onlar için de tedavilerime devam ediyorum.”

Herkese maske kullanmaları, aralık ve paklık mevzularına dikkat etmeleri davetinde bulunan Başdoğan, “Biz hastanede çalışırken bu kadar dikkat ederken onların da en başta kendileri ve daha sonra sevdikleri için bunlara dikkat etmeleri gerekiyor. Vefatlar artık daha genç yaşlarda oluyor.” diye konuştu.

Hastanede tedavi görenlerin ailelerinin durumuna çok üzüldüğünü söz eden Başdoğan, “Kesinlikle o kapının önünde bekleyen ya da beklenilen olmak istemiyorlarsa ki ikisi de çok makûs, kendileri için bir şey yapmalılar, öbürleri için değil, önlemlere dikkat etmeliler.” dedi.