Kılıçdaroğlu: Soruları sorduk, bizi tatmin eden karşılık yok

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun, Merkez Bankasının rezervindeki döviz satışının dayandığını açıkladığı, Hazine Müsteşarlığı ile Merkez Bankası ortasındaki 21 Şubat 2017 tarihli protokolün, kanunsuz olduğunu ve yasal desteğinin bulunmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Merkez Bankasının dolar rezervine değinerek, “128 milyar doları hangi teknikle sattın? Bunu, benim bilmeye gereksinimim var. Türkiye’nin hakkını savunuyorum. Bu satışı hangi tarihlerde yaptın? Hangi kurdan sattın? Bunun da yanıtı yok. Bu ticaretin alıcıları kim, bunu da bilmiyoruz. Bu satış sürecinin altında kimlerin imzası var?” sorularını yöneltti.

Sordukları sorulara tatmin edici karşılıklar alamadıklarını söz eden Kılıçdaroğlu, partisinin vilayet ve ilçe liderlerine binalara afiş asmaları talimatı verdiğini ve bu afişler için bilboardlar kiraladıklarını anlattı.

Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun, “dövizin, 21 Şubat 2017 tarihi prestijiyle Hazine Müsteşarlığı ile Merkez Bankası ortasında yapılan protokole nazaran satıldığı” açıklamasında bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, “Bu protokolü dayandırdıkları kanun var. Onu da açıkladı. Lakin o kanunun ikinci unsuru, 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığı Teşkilat ve Vazifeleri Hakkındaki Kanun’un ikinci unsuru, 2018 yılında kanun kararında kararname ile iptal edildi. İptal edildi lakin satışlar devam ediyor. O denli varsayım ediyoruz, bilmiyoruz. Protokol, şu anda kanunsuz bir protokol. Yasal desteği olmayan bir protokol.” dedi.

– “Yine sormaya devam edeceğiz”

Para verdikleri halde bilboardlarda ilanların yayımlanmadığını tez eden Kılıçdaroğlu, polislerin afişleri indirdiğini aktardı. Kılıçdaroğlu, “Neden indiriyorlar? Korkuyorlar. Neden indiriyorlar? Millet öğrenmesin diye. Neden indiriyorlar? Zira hesabını veremiyorlar. Yeniden sormaya devam edeceğiz.” sözünü kullandı.

Anayasa Mahkemesinin, bir siyasi parti binasına asılan “Katil, hırsız AKP” yazılı pankartın indirilmesini, “ifade özgürlüğünün ihlal edilmesi” formunda görerek, karar aldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bu lafa, bu Anayasa Mahkemesi, ‘Siyasetçi en sert tenkitlere tahammül etmek zorundadır’ diyor. Biz, ‘128 milyar dolar nerede?’ diyoruz, kaldırıyorlar. Bu ne demektir? Yargı da askıya alındı.” diye konuştu.

– “Merkez Bankası suça ortak olmak istemedi”

Sordukları sorulara farklı yanıtlar aldıklarını lisana getiren Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasının internet sitesine bakıldığında bu türlü bir paranın olmadığını belirtti.

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın “Ne kadarlık döviz satım süreci gerçekleştirilmiş, ne kadarlık döviz alımı gerçekleştirilmiş, hepsini görebilme imkanınız var.” dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“128 milyar doların satıldığını Hazine ve Maliye Bakanı kabul ediyor. ‘Tamamen açık ve şeffaf’ diyor. Açık ve şeffafsa, haydi bana söylemiyorsun, iktisat müelliflerine söyle. Haydi bana söylemiyorsun, MHP Genel Lideri’ne söyle. ‘Bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması açısından bu bilgilerin yayımlanmasında yarar görüyorum. Takdir Merkez Bankasının.’ Takdir Merkez Bankasının da siz Merkez Bankasına bir şey bırakmadınız ki. Açıklama yapıyor Lütfi Elvan: ‘Parayı Merkez Bankası satmadı ki. Satılan dövizler, Hazine’nin Merkez Bankasındaki dövizleridir. Bir banka tarafından Hazine ismine piyasada satılmıştır.’ Hazine ismine satmışsa, sen de Hazine ve Maliye Bakanısın, sen açıkla. O da açıklayamıyor. Kendisini kurtarmaya çalışıyor. ‘Benim dönemimde olmadı. Merkez Bankası açıklasın’ diyor. Protokole nazaran, Hazine yapmış bu işi. Merkez Bankası neden bundan kaçtı? Zira Merkez Bankası suça ortak olmak istemedi. ‘Alın bir protokol yapalım, parayı size verelim, ne yapıyorsanız yapın, bizi bulaştırmayın’ dedi. İşin Türkçesi budur. O nedenle çuvallıyorlar. O nedenle yaptıkları açıklamaların tamamı tutarsız. O nedenle geçen hafta çarşamba günü, kamuoyu bu soruya benden yanıt bekler diye Erdoğan küme toplantısı yapamadı.”

Bir araştırma şirketinin, “128 milyar dolar nerede sorusuna nasıl yanıt verirdiniz?” diye araştırma yaptığını anlatan Kılıçdaroğlu, araştırmaya katılanların yüzde 6,2’sinin “Muhalefetin bu soruyu sormasını engellerdim”, yüzde 82,8’nin “Şeffaf bir iktidar olmanın gereği olarak karşılık verirdim” cevabını verdiğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu, AK Parti seçmeninin yüzde 71,2’sinin, MHP seçmeninin yüzde 86,1’inin “Bu soruya yanıt verilsin” dediğini lisana getirdi.

– “Erdoğan’ın buna makul bir karşılık vermesi lazım”

İktisadın yönetilemediğini öne süren Kılıçdaroğlu, dağıtılan patates için insanların arbede ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşı görmediğini tez eden Kılıçdaroğlu, “Vatandaşa palavra söylüyor. ‘Uzaya gideceğiz, aya gideceğiz beyefendiler, meraklanmayın’ diyor. Sen aya gideceğine otur, vatandaşın bir karnını doyur. Bu ülkede görülmemiş bir biçimde 128 milyar dolar, art kapıdan birilerine peşkeş çekildi, Merkez Bankası devre dışı bırakılarak. Kime sattıkları, kaça sattıkları, hangi kur üzerinden sattıkları aşikâr değil. Art kapıdan kodamanlara sattılar.” değerlendirmesinde bulundu.

“Milletime kelam veriyorum; sandık gelecek iktidar olacağız, o kodamanlardan 128 milyar doların hesabını soracağım ve burunlarından getireceğim.” diyen Kılıçdaroğlu, 128 milyar doların, çocuğuna mama alamayan annenin, yıllarını verdiği dükkanını kapatan esnafın, personelin, çiftçinin, sağlıkçının parası olduğunu söz etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu soruya makul bir yanıt vermesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “O kodamanlara aktardığı paranın ölçüsünü açıklaması lazım. Kime gitti bu paralar? Kim aldı, hangi kurdan aldı, kimler vurgunu vurdu?” diye sordu.

Türkiye’nin ekonomik buhranla karşı karşıya olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “128 milyar dolar, Merkez Bankasının kasasında olsaydı bugün, Türkiye’nin prestiji, iktisadı farklı bir yerdeydi. Bu olayı örtmek için ’emekli amiraller darbe yapıyor’ mizansenini koydular ortaya. Yetmedi, gerisinden da benim ve arkadaşlarım için dokunulmazlığın kaldırılmasını istediler. Erdoğan, kiminle gelirsen gel, nasıl gelirsen gel, vız gelir tırıs sarfiyat.” görüşünü paylaştı.

Bunun hesabını soracağını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Fakir fukaradan çalınan bütün hakları motamot iade edeceğim ve telafi edeceğim. ‘Yiğide savaş bayramdır’ diyoruz. Bir daha söyleyeyim, Erdoğan duysun diye, yiğide savaş bayramdır. Unutmasın, bu salonda binlerce yiğit bayan ve erkek vardır.” diyerek konuşmasını tamamladı.