Mehveş Evin bu gün ki yazısında Karapınar’a kurulacak santralin birbirinden çarpıcı zararlarına değindi. Evin’in yazısında en dikkat çeken şey ise insan sağlığına etkileri.
İşte Mehveş Evin’in ”Elektrik için canımız feda” yazısı
Kömürlü termik santraller, sadece çevreyi mahvetmiyor: Kanserden solunum yolu hastalıklarına, zihinsel engellerden yaşam süresinin azalmasına, insan sağlığı için bir tehdit
TEMA’nın Konya-Karapınar’daki termik santralle ilgili hazırladığı raporu, pazar günü yazdım: Bölgede ekolojik felakete yol açacak, tarımı bitirecek santralde yakılacak kömürden bahsederken, insan sağlığına doğrudan etkilerini bugüne bıraktım.
Türkiye’de altının, madenin envanteri var. Ancak hastane, sağlık ocağı gibi sağlık kuruluşlarındaki arşiv bilgilerine ulaşmak imkansız. Ben değil, Prof. İsmail Duman söylüyor: Ülkede kaç kişinin, neden kanser, kronik solunum yolu hastalıklarından muzdarip olduğunu…Ve bunların termik santrallerle bağlantısını bilmiyoruz. Elimizdeki yerel tek veri, Elbistan:
“Türkiye’nin en büyük kömür rezervi”nde termik santrallerin kurulduğundan bu yana geçen 23 yılda, kanser ve solunum yolları hastalıkları arttı. Sadece Ankara Onkoloji Hastanesi’ne tedavi olan kanser hastalarının yüzde 60’ı, bu bölgeden.
Ha, devletimiz sigaraya karşı yürttüğü kampanyaların binde 1’i kadar kömürün yarattığı hastalıklarla mücadele etmiyor, o ayrı.
Neden? Elektrik için!
Her tür hastalığın sebebi
Kömürlü bir termik santralin insan sağlığına etkileri kısaca şöyle:
* Yaşam süresinde azalma. Solunum fonksiyonlarında azalma, solunum enfeksiyonları ve bu hastalıklardan ölümde artış. Kalp hastalıkları, felç… – Havaya salınan cıvanın sinir sistemine etkileri nedeniyle zihinsel engellerin artması.
* Küresel araştırmalar, lösemi, akciğer, kolon, böbrek kanseri oranının, termik santrallerin olduğu bölgelerde belirgin bir şekilde daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
İşin fenası, Karapınar özelinde çıkartılacak ve termik santralde yakılacak kömürün cıva, arsenik ve diğer ağır metal oranları açıklanmadı. Bu veriler bilinmeden çalışma ya başlayan bir termik santralin, bölgede yaşayanlarda ciddi halk sağlığı sorunlarına sebepolacağı tahmin ediliyor.
AB’nin elektriği için mi
“Ama elektriğimiz yok” diyenlere karşı tez: Türkiye’ye biçilen rol, AB’nin enerji bölgesi olması. Yani aslında ihtiyaç duymadığımız enerji için kuruluyor bu santraller. AB, sağlık ve çevre açısından bu kadar kirli yatırımları artık yapamıyor. Bu nedenle enerji ihtiyacını bizim gibi “gelişmekte olan” ülkelerden sağlıyor.
Prof. Ali Osman Karababa, “Şu anda Türkiye’de elektrik tüketimi miktarı anlık 60 bin mW/s. Şu koşullarda bile fazlaya sahibiz. Termik, hidroelektrik ve nükleer santraller, AB’nin talepleri üzerinden şekilleniyor” diyor.
Geçenlerde Enerji Bakanı bizzat açıklamış: “4500 mW fazlamız var, satıyoruz.”
Dünyada en ucuza elektrik satan üçüncü ülke olduğumuzu da belirteyim.
Hastalığı, ölümü önemsemeyip ekonomiye bakanların diliyle konuşalım:
2007’de kömür yakan termik santralerin Avrupa ülkelerinde neden olduğu hastalık ve kazaların yol açtığı zarar, 356 milyar euro!
Elektrik ve enerji üretimi üzerinden parmak hesabı yapanlara duyurulur. Amerikalıların tabiriyle: Matematiği siz yapın.
Termik santral bizi nasıl hasta eder?
KÖMÜR ÖLÜMDÜR
* ABD’ye yapılan bir araştırmaya göre termik santral çocukların yüzde 9’unda astım atağını tetikliyor.
* AB ülkelerinde, yılda 18.200 erken doğuma bağlı ölüm termik santrallerden kaynaklı.
* Sivil toplum kuruluşu HEAL’e göre termik santraller, Avrupa’da 8.500 kronik bronşit vakası ve her yıl 4 milyonun üzerinde kayıp iş gününe yol açıyor.