Avukatlar da kısıtlamada işyerlerine gitmeyi talep ediyor

Ankara 2 Nolu Baro Kurucular Konseyi açıklama yaparak, 26.04.2021 tarihinde tam kapanma kararı alındığı, tam kapanmaya ait İçişleri Bakanlığınca genelge yayımlandığı ve genelgenin 33. unsuru ile muafiyet kapsamında avukatlık mesleği ile ilgili düzenlemenin bulunduğu belirtildi.

Açıklamada, bu düzenlemenin avukatlık mesleğini dar manada söz ettiği, tam manasıyla kapsamadığı vurgulandı.

Bu nedenle de genelgenin bu hususunun avukatlık mesleğini tam kapsayacak biçimde revize edilmesi istendi.

Ankara 2 Nolu Baro Kurucular Heyeti tarafından yapılan açıklama;

26.04.2021 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonucunda tam kapanma kararı alınmıştır. Tam kapanmaya ait olarak, İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen genelgenin 33. unsurunda, muafiyet bakımından mesleğimizle ilgili düzenleme bulunmaktadır. Kelam konusu düzenlemeye nazaran “Zorunlu müdafi/vekil, duruşma, tabir üzere yargısal misyonların icrasıyla hudutlu kalmak kaydıyla avukatlar” yasaktan muaf tutulmuştur. Fakat belirtmek gerekir ki; avukatların misyonları bu düzenlemede belirtilen durumlarla sonlu değildir.

Avukatlık mesleğini ifa eden, avukatlık hizmetini yerine getiren kişi olan avukatın tarifine 1136 sayılı Avukatlık Kanunu m. 2’de yer verilmiştir. Unsur kararına nazaran “Avukat, hukuksal münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü tüzel sorun ve uyuşmazlığın adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi, özel kişi, konsey ve kurumlar nezdinde sağlayan kişi”dir.

Avrupa Kurulu’nun Avukatlık Mesleğinin İcrasındaki Özgürlükler Hakkında Dokuz Numaralı Tavsiye Kararında Avukat, “Ulusal yasaya uygun olarak dava açmaya, müvekkili ismine hareket etmeye, hukukun uygulanmasına, müvekkili ismine mahkemeye çıkmaya yahut ona danışmanlık yapmaya ve onu temsil etmeye ehil ve yetkili olan meslek örgütüne kaydı kabul edilmiş kişi” olarak tanımlanmıştır.

Avukatlık faaliyeti, niteliği gereği inanç alakasına dayanır. Bu itimat ilgisi, müvekkil tarafından anlatılanların kamu tarafından bilinmeyen konuların sır olarak saklanmasını gerektirir. Bunun öbür uzantısı da müvekkilin verdiği bilgilerin yalnızca kendi faydasına kullanılacağına inanç duymasıdır. Gerçekten Avukatlık Kanunu m. 36’da bu konu açıkça düzenlenmiştir. Husus kararına nazaran, avukatlar kendilerine tevdi edilen işlerle ilgili olarak öğrendiklerini yahut avukatlık misyonu sebebiyle barolarda öğrendikleri konuları açığa vurmamakla yükümlü olup; bu bilgileri açığa vurmaları yasaklanmıştır.

Üstte yapmış olduğumuz açıklamalarla birlikte belirtmek isteriz ki; avukat, icra etmekte olduğu mesleği gereği, yürüttüğü dava ve takip ettiği işleri, bilgi ve evrakları içeren evrakları gün içerisinde saat ve yerle hudutlu olmaksızın çalışabilmeli; evrakına ulaşmak için ofisine gidebilmeli ve savunma hakkının gereği olarak müvekkili ile her vakit görüşebilmeli, müvekkili lehine her türlü süreci takip edebilmelidir. Avukatın icra etmekte olduğu mesleği gereği, yetkileri Avukatlık Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu yetkiler dahilinde tüm faaliyetleri avukatın mesleksel faaliyetleri kapsamında olup; kolluk kuvvetlerinin yapacağı kontrolde, “avukatlık kimliğini ibraz etmesi kâfi olmalı” ve avukat hakkında rastgele bir müeyyide uygulanmamalıdır. Avukatın müvekkillerine ilişkin evrak içeriklerini kolluk kuvvetleriyle paylaşması, meslek kural ve yükümlülükleri gereği kanunen mümkün olamayacaktır.

Biz hukukçular, bu salgın devrinde bütün insanlığın sıhhat açısından, karşı karşıya olduğu durumun ciddiyetinin farkındayız. Ayrıyeten bizler, topluma örnek şahıslardan olmamız gerektiğinin şuurunda olup; yetkili makamlarca konulmuş olan tam kapanmaya ait kurallar çerçevesinde hareket etmekte ve bu süreçte güçlü misyon ifa eden güvenlik güçlerimize yardımcı olmak ve işlerini kolaylaştırmak konusunda uğraş göstermekteyiz.

Fakat bu durumun üstte bahsettiğimiz üzere mesleksel faaliyetlerimizi sonlandırıcı nitelikte olmaması gerektiği kanaatindeyiz. Tam kapanmaya ait olarak İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen genelgenin 33. hususunda avukatlık mesleği dar manada söz edilmiş olup; mesleğin tam manasını kapsamadığını belirtmek isteriz. Bu münasebetlerle ilgili unsurun avukatlık mesleğinin özünde bulunan bağımsızlık, özgürlük, kişisellik ve saklılık prensiplerini içerecek halde, kamu hizmeti niteliği dikkate alınarak revize edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Ankara 2 No’lu Barosu Kurucular Heyeti