‘Ameliyat olursan ölürsün’ denildi,4 ameliyatla hayata döndü

4 kız annesi Vasfiye Yardım, yaklaşık 15 yıl kalp ve tansiyon hastalıklarıyla gayret etti.

Geçtiğimiz Şubat ayında kötüleşince hastaneye kaldırılan Yardım’da hepsi birbirinden riskli, ameliyat edilmesi gereken 3 hastalık tespit edildi. Gittikleri her hastanede, ameliyattan çıkamayacağı, çıksa bile ağır bakımdan çıkmasının sıkıntı olduğu söylenen yaşlı bayan için kızları çaresizce şifa aradı. Vasfiye Yardım son bir umutla Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Kolu Lideri Prof. Dr. Cengiz Köksal’a gitti. Yardım’ın kalbinde 3 damarın tıkalı olduğu, kalp kapakçığının değiştirilmesi gerektiği ve kalp damarlarında “fistül (anormal bağlantı)” nedeniyle pak kanla kirli kanın birbirine karıştığı saptandı.

“KALBİNDE ÜÇ BÜYÜK SORUN VARKEN DÖRT OLDU”

Çaresizce annesini ameliyat edebilecek bir cerrah aradıklarını anlatan Nazan Yardım, “Farklı hastanelere başvurduk fakat ameliyatı kaldıramayacağı, ameliyat olmazsa da mevt riskinin olduğu söylendi. Saatli bir bombayla yaşıyormuş halbuki. Kendisini takip eden tabibine danıştık öncelikli olarak. Bu ameliyatın yapılması gerektiği istikametinde karar çıktı. Ancak bu hasta ameliyat olsa da ölecek, olmasa da ölecek denildi. O kadar çaresizdik ki? Yaptırsak da ölür, yaptırmasak da ölür, diyorlar. Ne yapacağımızı bilmiyorduk” dedi.

Kız kardeşler olarak, annelerinin sıhhatine kavuşması için her yolu denediklerini söyleyen ve gözyaşlarını tutamayan Nazan Yardım, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Daha sonra Cengiz beyefendisi bulduk. Cengiz hocamız öncelikle bir psikolog üzere hepimizi cesaretlendirdi ve yüreklendirdi. Her şeyin yolunda gideceği tarafında telkin etti bizi. Annemi hastaneye yatırdık ameliyat olacak diye. Lakin bir sorun daha ortaya çıktı. Şah damarında tıkanıklık varmış. Dördüncü bir ameliyat daha ortaya çıkınca biz büsbütün yıkıldık. Neyse ki ameliyatı başarılı geçti. Operasyondan sonraki 2 gece Cengiz beyefendi hastaneden hiç ayrılmadı. Bütün takım yanımızdaydı. Hepsi çok hoş yönettiler süreci. Umutsuz bekleyiş, umut dolu gözlere dönüştü onların sayesinde.”

“BİRDEN BEŞ ÇİFT KAYGILI GÖZLE KARŞI KARŞIYA KALDIM”

Prof. Dr. Cengiz Köksal ise ailenin kendisine geldiğinde çok çaresiz durumda olduğunu anlatarak şunları söyledi:

“Vasfiye teyze bize geldiği vakit kızlarıyla bir arada, beş çift telaşlı gözle karşı karşıya kaldım. Çok çaresizlerdi. Zira şu ana kadar gittikleri bütün merkezler ve hekimler ameliyat olursa yaşayamayacağını, lakin ameliyattan diğer da devası olmadığını söylemişlerdi. Birinci geldiğinde aort kapağında kaçağı vardı, kapağın değişmesi gerekiyordu. Üç damarı tıkalıydı (bypass yapılacaktı), koroner damarlarda ise fistül dediğimiz, pak kanla kirli kanın olağandışı bir birleşim yeri vardı. Uzun uzun kendisi ve yakınları ile konuştuk. Süreci anlattık. Hastaneye yatırdığımızda bu kere de şah damarı tıkanıklığı ortaya çıktı. Yüzde 90 tıkanıklık vardı. Sorun dörde çıkmıştı.”

“EKİBİMİZ DE BEN DE AMELİYATTAN SONRA 48 SAAT HASTANEDEN AYRILMADIK”

Anestezi uzmanlarının, dört ameliyatın da tek seansta tamamlanması gerektiği tarafında görüş bildirdiğini söyleyen Prof. Dr. Köksal, “Tek seferde anestezi alıp tek seferde ağır bakımdan çıkması gerektiğini söylediler. Ameliyatta evvel şah damarını açtık, ondan sonra kalbindeki tıkalı damarlara üç tane bypass yaptık, sonra kalp kapağını değiştirip, fistülü onardık. Sonra Vasfiye teyzeyi ağır bakıma aldık. Bu kadar büyük bir ameliyat yaptıktan sonra takım olarak ben dahil hepimiz 48 saat hastaneden ayrılmadık” dedi.

“25 YILLIK DOKTORUM, BİNLERCE KALP AMELİYATI YAPTIM BU TÜRLÜ HADİSE GÖRMEDİM”

Damar sertliği, kapak sorunları, kalpten çıkan damarlardaki anomalilerin tıpkı seansta ameliyatının çok güç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Köksal, kelamlarını şöyle noktaladı:

“Bu dört sorunu dört farklı bireye verseniz, hepsinde de farklı bir ameliyat nedenidir aslında. Üstelik bu dört sorunun tıpkı anda bir hastada olması çok çok seçkin görülen bir durum. Tıpkı seansta ameliyat edilmesi de nadir yapılan ameliyatlardan biri. 25 yıllık hekimim, binlerce kalp ameliyatı yaptım, bu dört sorununun bir şahısta olması ve bu ameliyatın tıpkı seansta gerçekleştirilmesine ben hiç rastlamadım. Hasebiyle bizim için de bir birinciydi. Hastanın şah damarlarıyla ilgileniyorsunuz, beyin çok çok hassas bir organ. Kalbinde 3 tane değişik süreç yapmanız gerekiyor, kalp çok hassas bir organ. Yani hastamız ve yakınları, en hassas iki organı, kalbi ve beyni bize emanet ettiler. Benim için de çok ekstrem bir durumdu. Herkesin ameliyat olamaz dediği durumdaki bir hastayı ameliyat etmekteki en büyük gücümüz ise hasta ve hasta yakınlarının bize duyduğu itimat ve sevgiydi. Literatürde de çok görülen bir durum değil. Kesinlikle bir olay sunumu olarak yayınlayacağız.”

“DOKTORUMLA PAZARLIK ETTİM”

Dört büyük ameliyatı birebir anda geçiren Vasfiye Yardım ise torunlarına kavuştuğu için çok multu. Yardım, “Ben çok korktum natürel ki. Üç tane büyük ameliyat olacaktım, üstüne bir de dördüncüsü çıktı. Şah damarındaki tıkanıklık ortaya çıktı. Hekimimle pazarlık ettim, hepsini birden yapmayalım, bir iki adedini artık yapın, iki adedini de sonra yaparsınız dedim. Fakat tabibim taksitle ameliyat mı olur, hepsini bir ortada yapmamız gerekiyor dedi. Çok şükür iyiym şimdi” diye konuştu.